topraðý çökmüþ eski bir mezar baþýnda oturup
amin demeden önce
çok yaþa diye aðlamadýysan
nerden bilebilirsin
ölmemiþ birinin ardýndan rahmet okumanýn
rahatlýðýný
....&....
çok uzun zaman evvelmiþ
ninemin bir beþiði bile yokmuþ
anasý onu hamur teknesinde
uyuturmuþ
bu yüzden olmalý
pek yufka huyluymuþ
mahallenin berberi kör bekir
bizim kel beþirin saçlarýný yolmuþ
dedem bir of çekmiþ trabzondan
taa muðladan dayým duymuþ
ben masallarýn yalancýsýyým
kim uydurmuþsa
iyi uydurmuþ
ucu kýrpýlmýþ kýrkýncý bir
vaktin sonunda
kýrk kanatsýz kuþ
nasýl olmuþsa olmuþ
bizim dut aðacýnýn d/alýna konmuþ
daldaki kýrk dut
kuþlara kýrk umutmuþ
sokaktan geçerken
baðýrmasaymýþ eðer o kadýn
‘’bohçacý geldi haným’’ diye
ve bir çocuk vurmasaymýþ
elindeki kýrýk oklavayla
dibi delik bir tencereye
hemen ardýndan
içi boþ vita tenekesine
gürültülüce
kim bilir
belki de kuþlar tutunup yýldýzlara
yükselmezlermiþ böyle göklere
ve dutlar kapýlýp yer cazibesine
düþmezlermiþ birer birer diplerine
yerde kýrk çocuk
kimisinde terlik yok
kimisinde papuç
kýrkýnýn da dilinde
bildik bir tekerleme
‘’uç uç böceðim
annen sana terlik papuç...’’
çocuklarýn dili tutulmuþ
kýrkýnýn da eline
kuyruðuna taþ baðlanmýþ
kýrk uçurtma tutuþturulmuþ
uçacaklar uçmasýna da
uçmak sanki ölümcül bir suçmuþ
çocuklarýn babalarý
köy pazarýnda
nineleri ocak baþýnda
analarý karnýnda sýpayla
binmiþ bir eþek sýrtýna tarla yolunda
hepsinin derdi bir lokma aþ
hepsinde ayrý bir telaþ
bir koþuþturmaca
gökyüzünde kuþlar
aðaç dibinde dutlar
çoktan yaz uykusuna yatmýþ
dutsuz aðaçlar
çocuklar
kuþlar
uçurtmalar
haydutlar
hay o yenilesi dutlar
alý al moru mor
dibine düþen umutlar
hicran aydýn akçakaya