tut ki kalbim acýktý
aþkýný yedim
önce afiyet
sonra zehir oldu kalbini yemiþliðim..
uçuþa kapalý hava sahaný ihlal etsin diye
kaplumbaðalarý terbiye edip
kanat çizerken kabuðuna
yaptýðýný beðendin mi" diyen bakýþlarý yüklemiþ-tin-
tuttuðun i’simsiz aynaya
sen ki hayalden gemiydin benim için-hatýrla-
düþleri yükleyip
uzaklara taþýrken masalý
kýyýlarýna vuruyordu
dalgasý geçilmiþ köpüðün
tuz tutan ihtirasý
tut ki ucu kýrýldý
sayfana bastýrdýðým kalemim
ya da söz bittiði içindir
mürekkebi içiþim
önce sus olur sayfandaki üç noktam
sonra pas tutar
güneþ görmemiþ anlam
ki zaman
hakkýnda rivayet edecek þimdi
sadece masal tadýnda
nasýr tutan seviþ’ini..