-isyan-
çirkef bir dünyanýn
savaþçý naralarý yükselirken arþa
belirsizliðe uçan çelik kanatlarýnýn
açtýðý yaralarýn izinden sürüngenler gibi
umarsýzca sürüneceðiz mi?
lanetli
bir rüyanýn ortasýnda
hasarlý duvarlarýn dibinde
ellerimiz kelepçeli
bileklerimiz prangalý
ölümü mü bekle-
yeceðiz
yanýp sönerken
tanrýnýn nuru gözlerimizde
ölü ruhlar gibi zamanýn içine
pervasýzca mý çekileceðiz
kelebeksiz bir hayalin ortasýndan
açlýk hikayelerimi okuyacaðýz
çocuklara
dayanmaz buna kalbim
kopsun dilim kýrýlsýn ellerim ki
korkunun yelpazesi açýlýrsa yüzüme
direnmezse gövdem uyanmazsa aklým
okyanuslara gömülsün
ruhum
-dilek-
tanrým
el kadar bir dünyam
iki mavi kelebeðim olsun
terli aðustos
çiçeði küskün incir aðacý
ayaðý tozlu serçe, basak yüzlü rüzgâr
ve günün resmini üfleyen
zaman
yeter!
aný ýskalayan komplo teorileri
zihnimi terk edin
kapýlarý kilitle sebastian
kirli ayak izleri bulaþmasýn eþiðe
desem de bu insan bataklýðýndan
nasýl kurtulabilirim
b i l m i y o r u m
ninnisi çýlgýn bir nehrin
azgýnlýðýndan uçuruma dökülüyor tomurcuklar
korkuyorum zamanýn getirisinden
tanrýyý kýzdýran meczuplarýn kýlýcýndan
damlayan kan kadar matem
b i t i r i m yýllarý
-son-
koþ sebastian
içimdeki çýðlýk resitalini sustur
hatta alattin’in sihirli lambasýný getir
yeryüzünün vurdum duymaz pespayeliklerini
damarlarýmýza çekelim
olur ya
evrenin kara deliklerine açýlan
küçük birer koridor açýlýr aðýzlarýmýza
tüm iðrençlikleri kusarýz
yavaþ yavaþ
ve
artýk
kimse diðerinin derisini yüzmez
diðerinin ölüsünden beslenmez
kiraz mevsimi kadar ýlýman hayatlarda
umarým her canlýnýn bir þarkýsý olur
ruhumuzun aynasýný
parlatan
ah! sebastian
mezar taþým kadar
gizli bir bahçem olsun
iki tane de mavi kelebeðim
pembe bir bulutun saçaklarýndan
belki kuþlar tekrar iner
saçlarýma
ayþe uçar
17.08.2018
zamanýn uçarý
döngüsünden