üþüyorduk
sana verecek ceketim bile yoktu
sarýlmak istedim bir ara
ama bu defa da fýrsattan istifade edecek kadar
uzayabilirdi kollarým
kibritçi kýz gibiydin
parmaklarýn vasati on çöp, þiþ gibi
beyaz ve incecik
sen beni beklerken
beni bekleyen sendeki ben
neyi beklerdi benden bilmem ama
donuyorduk
hani derede susuz kalmak gibiydi
kürke sarýlmak yerine
baka baka titremek gibiydi bizimkisi
sabun köpüðü içinde prensestin o zamanlar
dokunsam tozuþacak kadar canlý, gördüðüm
rüyadan bozma bir gerçeðin
yankýmasýydýn aynamda
bana gelince,
masallar arasýnda transparan baðlar kuran bir kuramýn
kaidesini bozmaya meyilli istisnasýydým kendime
bir kelimeyi
bir iþlemle izah etmeden
uyku girmezdi gözüme
üþüyorduk
donmanýn eþiðini geçerken
kirsitale dönen kibrit ellerini gördüm
bana kazak ördüðünü
göremeyecek kadar,kördüm
sarýlmak istedim bir ara
bir aranýn sonsuzluðunda..