cumanýn ertesi bir gündü yanaklardan sökülmüþ tebessümler asýr gibi uzakta kaldý gülleri yapraðýndan koparýnca mevsim dikenler tutunamadý arda kalan boþluða
sonu olmayan basamaksýz bir týrmanýþ sanki yaþamýn getirdikleri dalýnda yeþillenmeyi bekleyen yaprak gibi bekletildi sabýr maviden geçmiþ bir gök yüzü gözlerde belki de sokak lambalarýnýn kambur kelimeleriydi gün ýþýðý