Bir Kralýn sarayý varmýþ dillere destan
Hakikaten güzelmiþ önündeki gülistan
Güllerinin dallarý, duvarlardan aþarmýþ
Onlarý görmek için halk oraya koþarmýþ
Kimi uzanýp koklar, kimi de seyreylermiþ
Baðban kýskanýnca da insanlarý peylermiþ
O bahçede açarmýþ, rengi en güzel güller
Onlara bakarken mest olurmuþ bülbüller
Nisanla bahar gelir bað ile bahçelere
Sakalar eþlik eder, öterken serçelere
Sarayýn gülzarýnda, çiçekler açar dallar
Böyle bir güzelliði anlatmadý masallar
Ýçinde bir gül vardýr ki ihtiþam sahibi
Ona gönlünü vermiþ, sarayýn andelibi
Fakat sesine seda, bulamamýþ gülünde
Onun gözü var imiþ saraydaki sülünde
Padiþah çok severmiþ bu kuþu kafesinde
Hiçbir ahenk, tatlýlýk, olmasa da sesinde
Sülünün tüylerine, bayýlýr mest, olur gül
Onun hayranlýðýný anlamsýz bulur bülbül
Üzülür bu duruma, elinden bir þey gelmez
Hüzn ü kederinden, günlerce yüzü gülmez
Sonunda karar verir , aþkýný beyân eder
Maþuku ret edince, feryad u figân eder
Gülün gözü “sarayda”, güzel sülün kuþunda
Kuþu kendine çekmek, vardý hoþ kokuþunda
Bülbül parmak kadardýr, sülün ile kýyasla
Ondan baþkasýný “yâr” kalbul etmedi asla
Gül, güzelliðe meftun ve maðrur bir çiçekti
Zavallý bülbül aþktan ve harýndan çok çekti
Yine de hiç bakmadý ona yâr-i bivefa
Yetecekti gülseydi, simâsýna bir defa
Sülünden baþkasýný, görmedi gülün gözü
“Yanýma yakýþmazsýn” oldu ona son sözü
Bülbül kýrýldý ama mecburen sustu dili
Güneþ batar batmaz terk etti, sarayý, ili
Günler ve aylar geçti, dönmedi gülzârýna
Gömdü gitti aþkýný hayal denen mezarýna
Su içerken nehirden didarýný yumardý
Yüzünü balýklar görmese diye umardý
Zira çirkin bulurdu, simasýný sülünden
Güzellik ayýrmýþtý onu güzel gülünden
S / AYE 29 MAYIS 2018 / ESKÝÞEHÝR
KELÝME:
Andelib: Bülbül
Didar: göz
Bivefa: vefasýz.
Gülistan: gül bahçesi
Sülün: Bir kuþ türü
....devam edecek...