büyük "p" ile konuşmalar - yaşayanlar şeyler
Tayyar
büyük "p" ile konuşmalar - yaşayanlar şeyler
“varoluþu bir düzlem olarak ele alýrsak, doðruluðu üzerinde þüphe olmayan prensipler ve ilkeler, týpký yüksek kütleli cisimlerin uzay-zaman düzlemini çökertip, ýþýðý uzayda seyahat ederken kendi üzerlerine doðru çekip yolundan saptýrmalarý gibi, olageleni mecrasýndan saptýrarak kendi merkezlerine doðru çekerler, cezbederler. Bir diðer deyiþle olageleni, yahut olmakta olaný, izlediði yörüngeyi deðiþtirmek suretiyle, yeni ve daha erdemli bir forma doðru hafifçe çekerler.
Buna karþýn, çaðýn ibda ve inþa ettiði, sýð, üstünkörü ve doðasý itibariyle, varlýðýn tümü yerine sadece bir bölümüne hizmet eden, yine doðasý gereði sýklýkla güncellenmesi gereken, doðruluktan ve erdemden uzak kaideler ise, söz konusu varoluþ düzlemi üzerinde, olageleni, yahut olmakta olaný, kendisinden uzaða itecek tepecikler oluþturmak yoluyla mecrasýndan saptýrýrlar.
Öyle ki, hakikat varoluþu kendisine doðru çekerek, hurafe ise kendisinden uzaða iterek yeniden yapýlandýrýr.
Bir bütün halinde varoluþ, insaný hakikatin çukuruna doðru çekerken, insan bütün mesaisini hurafenin zirvesinde tutunabilmek için harcamaktadýr.” güneþli evlerin önünden geçiyordum
rüyasý açýlmýþ çocuklarýn en erken vaktinde.
sabahlar bir masala yeniden baþlarken
canlý renkler ölü renklerin üstünde...
sokaðý henüz uyanmýþ motor seslerinden
kargalardan ve simitçilerden
kurtarýp savaþarak
ardýmdaki dünyayý ayýrarak önümdeki dünyadan
dört bir yana iterek havayý...
güneþli evlerin önünden geçiyordum
serin bir sessizlik yüzümde
anneler yeni insanlarý yazýyor yeryüzüne
babalar ekmek vurmaya koþuyor...
turuncu çatýlar
tombul odalarýn gökyüzüne deðdiði yerde
kirlenmiþ birer þapka gibi duruyor...
mutlu kaldýrýmlarý biliyordum,
aðýrbaþlý duvarlarý...
insanoðlunu alttan alan
sabýrlý kent meydanlarýný
halinden memnun vapurlarý
güzel aðaçlarý biliyordum sonra
utangaç sardunyalarý...
zamana inat nefes alan
oyunbaz sokak hayvanlarýný
güneþli evlerin önünden geçiyordum
ýlýk bir sessizlik yüzümde
soruyordum sonra “yaþayan þeyler nasýlda korkunç ve anlaþýlmaz duruyorlar
ölü kentlerin üstünde?”
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.