Haylaz çocukluðumuz mazide kaldý Ne o içli çörekler var tadýmda ne de “Topu bahçeye atarsanýz topunuzu döverim.”diyen Nusret amca Yuvalarýna koþar adým giden karýncalarýn telaþý vardý heyecanýmýzda Alt tarafý mutluyduk Alt tarafý yaþýyorduk kendi dünyamýzda..
Bazý zamanlar da büyümeyi düþlüyorduk Yirmi iki olsak nasýl olurdu mesela Ya da otuz iki Ya sonrasý? Sonrasý yoktu...
En fazla saklambaçta kaybolmuþtuk Henüz kendimize uðramamýþtý yolumuz Ne yaparsýn iþte çocukluk Gün batýmýydý hep korkumuz
Yanlýþ gidenlerin ardýndan koþmaya baþlamamýþtý daha gözümüz Her yeni gün yine yeniden bir aþktý Ateþi bulmamýþtý henüz gönlümüz Çamurla oynamak çiðnenen tek yasaktý
Öyle ya daha çocuktuk; Gözlerinde inkar yoktu aynalarýn Küçük hesaplara yer yoktu Matematiði basitti beþ taþýn Yamalý yalanlar soðuktu Üstü parçalanmamýþtý henüz insanlýðýn
Ne de güzel çocukluk; “Evet Hayýr” sadece bir oyundu televizyonda gördüðümüz Gömüldüðümüz telefonlar gezmiyordu daha sokaklarda Pencerenin önünde donan minik kuþtu çok zaman üzüldüðümüz Kalbimiz kýrýlmayý keþfetmemiþti hâla
Dedim ya alt tarafý mutluyduk Alt tarafý yaþýyorduk..
Sonra küçüldü birden dünya Her yer ýþýklarla doldu Her ýþýk baþka bir karanlýk saçýyordu Evet sustu, Hayýr noktayý koydu avuçlarýmýza Sepetimize vedalar kondu..
En hazin sondu bu kurtulamadýk Alt tarafý çocuk kalacaktýk Alt tarafý yaþayacaktýk..