Tan yeri aðarmadan,
alacakaranlýðýnda çýkacaðým yola,
siyahlarýn þehrinin gizemli karanlýklarýndan sana doðru.
Bir ayaz iliklerime kadar iþleyecek,
keskin bir býçak gibi yalayýp geçecek yüzümü.
Kuþlar bile mesaiye baþlamamýþken,
korku filmlerindekini andýran yokuþlardan,
karanlýk sokaklarýndan dinleyerek ayak seslerimi,
düþüncelerimle konuþacaðým oturuncaya dek otobüsteki sýcak koltuðuma..
Neler geçmiyor ki aklýmdan,
o ana dek Ýstanbul,
Yýllar oldu görüþmeyeli eski dost,
yýllar oldu sevemediðim yüzüne dokunmayalý,
tepelerinden doyasýya seyretmeyeli boðazý,
iskeleye yanaþýp,
motorun üzerinden bir balýk ekmek versene demenin tadýný.
Unuttuklarýmý hatýrlayabilecek miyim?
Sevebilecek miyim yine seni?
Aslýnda ben hiç deðiþmedim Ýstanbul,
Yine;
Klasik zamanlardan arta kalan þair eskisi,
dilimde Orhan Veli tadý,
gözlerimde Bedri Rahmi’nin çingenesi..
Bir kadehe dolduruveririm yüreðimin yorgunluðunu,
bir yudumda biter çektiklerimin çilesi.
Ya sen,
sen Ýstanbul..
Eski zamanlarý taþýr mýsýn hala baðrýnda,
yanýk sevdalýlarýn dolaþýr mý yine tepelerinde,
yine adaklar adanýr mý telli babaya,
saklanýr mý eski türk filmlerinde kalmýþ güzellikler koynunda..
Görebilecek miyim Ýstanbul! ..
Yüreðim þimdiden kýpýr kýpýr,
bir heyecan, bir özlem anlatamam..
Hani;
Hiç sevmezdin beni deme.
Hani;
Yabandýn içimde deme.
Kahretsin,
sen tarihi, ben güzellikleri sakladým loþ sokaklarýna eski dost.
Belki de bu yüzdendir özlemim,
Bohçamda yalnýzlýðým,
çekip giderken ardýmda gözü yaþlý seni býraktýðýmdandýr belki de kendime kýzgýnlýðým..
Ah Ýstanbul,
eski dost..
Ben klasik zamanlardan arta kalan þair eskisi,
dilimde Orhan Veli tadý,
gözlerimde Bedri Rahmi’nin çingenesi..
Hatýralarýmla geliyorum gün doðarken sana..
Ne kadar kýzarsam kýzayým,
seviyorum seni Ýstanbul,
seviyorum eski dostum anlasana...
Çýnar Göle
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.