Yaş Otuz...
Yaþ otuz
saatlerin akrebi vaktimizi
içten içe kemirerek
ruhumuzun can özünü
damla damla eriterek
aynalarýn cenderesinde kýrýlarak
yüzümüzü okuyan çizgilerle yýrtýlarak
kendimizden geçirmiþ
anýlar, zihin odasýnda kilitlenerek
arasýra kendisiyle konuþtuk
baþ ve kaþ ucumuzun uzaklýðýna kavuþtuk
Yaþ otuz
kat kat yükselen yaþýmýn duvarýna
beynimi emen yastýðýmý dayayarak
geçmiþin tuzaðýnda demleniyorum
bu alnýmda ki kirli çizgiler
nasýlda akrebin diþlerinde yýrtýlmýþ
kaldýrýmlarýn kýrýk izlerinde dertleþen karýncalar
baþýma taçlanarak konan bulutlar yanmýþ
anýlarýn renkli sayfasý
siyah beyaz fotoðraflara karýþmýþ
geçmiþin bedeni bizden artýk kör
geleceðin remzi önümüzde köprü
dünyanýn topraðý avuçlarýmýzda yokuþ
gün doðuyor
gün batýyor
zamanýn gemisine bindik
arasýra vurgun yedik
arasýra adalarýn dumanýna el salladýk
birazda gülistanlarýn kokusunu aldýk
çöllerin seraplarýnda kum fýrtýnasý
eser, tarih sayfasýnýn içersine
yüreðimizin sobasý vakit yakýyor
katlanan yaþlý duvarlar ruhumuza çökerek
vuslatýn istikametinde artýk yokuz
Özkan Karaca
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.