gün yüzünden yüz bulup da
nasibini almamýþ her gece
hibe eder güneþi
kýsmetin üstüne karalar çeken
geçmiþin kör kuyusuna
üç günlük dünyanýn ömrünü çürütür
kanatlarýna estetik yapan kelebekler
sen, acýyý fýrýnda unuturken her defasýnda
beklemenin defansýndan çýkýp
mutluluða kabartma tuzu ektim
sonra kýþ ninnisiyle
uyukladý mevsimler
bizi uyandýran
antenden radara terfi eden bir kelebeðin
yalandan kim ölmüþ’ diyen beyanýydý
bakýþlarýna atacak hapým kalmamýþtý
zaten sen de gazozdan kahveye geçecek kadar
uzatýyordun zamaný
derken,
hayatýn kirlilerini temize çeken bir kadýnýn
balkondaki çamaþýr ipine astýðý günahlara iliþti gözlerim
her rengi elleriyle çýrpýp
dudaklarý arasýna sýkýþtýrdýðý mandalýyla
homurdana homurdana asýþýný izlerken bir yandan
çamaþýr sepetine her eðiliþinde
bir gözüm sende
bir gözüm
uzatmalý dürbünde
..
hayatým kahven bitmiþ farkýnda mýsýn
üstelik
kelebek konmuþ fincanýna
sen
bana
dalarken..