dokunamadığın her gün
Keþke seni hiç tanýmasaydým hüzün!
Uzun uzadýya saatlerce yüzüne bakmasaydým
Saçlarýmý usul usul okþarken parmaklarýndan anlamalýydým oysa
Gözyaþlarýma dokunamadýðýn her gün..
Vird’ini çekmiþ derviþ yalnýzlýðýnda ,susuz,sessiz
Ufkunu sevdim yeni doðacak bebeksi günün
Çýngýrak sesleriyle büyüttüðüm içimdeki gökyüzü
Güneþime gölge olacak kadar terbiyesiz
Ve siz! sen! Onlar
Þehrin en orta yerine oturmuþ dakikalarýmý kemiren saat kulesi
Felsefesi belli olmayan ,zamandan düçar,ölüm
At gözlüðüne oturmayan, beyaz fildiþinden çerçevesi
Derin derin baktikça içine düþüp çýkamadýðým kanyonlar
Vagonlar dolu dolu insan götürüp,geriye kemik getiren
Ýliklerime kadar iþlemiþ yosun kokusu
Toprak ana ,taþ kalpli baba,gece gündüz kardeþ
Hareket etmek üzere, insan götürüp,kemik getiren tren
Biletler kesildi,Hüzün sondan dördüncü koltukta
Elinde ahþaptan bir tarak,çaktýrmadan saçlarýmý taramakta
Ellerinin titremesinden, anlamalýydým oysa
Gözyaþlarýma dokunamadýðýn o’ gün....
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.