hisler kafi gelmeyince
altýncý hislerden hisse alýyoruz
içimize dert olan bilmecenin
el üstünde kaydýrmacasýna
her þeye üç hak vermede üstümüze yok
lakin
altýncý hissin üçüncüsüne geldiðimizde
sayýsal þeytanlar belirip
karabasana bürünüyor
dýþýmýzdaki negatif iyonlara bürünmüþ ünlem kýlýklý þüpheler
ve ardýndan içimizden dýþýmýza uzanan paratoner sayesinde
nötr atomlara bölünüyoruz sonunda
atomlar parçacýklara
parçacýklar dalgaya
dalgalar
boylarýnca doðurup
daðýlýyor zihnimin kozmik odasýna
desem
fizikten meta araklamýþ olur muyum bilmem ama
ayýp olur en baþta
dalgasý suyunda saklý þiir kýlýklý þu mýsraya
sana tüm kalbimle seslenmek isterdim þimdi
þu an
aha da þuradan
ama ’sen’ diye bir varlýðýn ne izi var cümle sonunda
ilmek atacaðým
ne de gizlenen öznesi
ne de bir gölge
ki boyundan pay biçip
suretine çizeyim
çizmeli bir kedinin kýlýktan kýlýða girdiði o masalýn
masa altýna sinmiþ sesi
kuyruk olup
sürtünsün kulaðýna
yazmak kafi gelmeyince
nakaratý bozmak isteyen bir kalemin
kaðýda olan yüzsüzlüðüdür belki de
anla iþte
vermeyenin iki yüzü..