Bak Postacı Geldi
Bugün bir düþ geldi dersine çalýþmýþ postacýmýzdan
Þüphe renkli grafon kaðýtlarýyla kaplanmýþ bir kutu alnýnda.
Tam yazgýmýn gölgesinde ürkek ve kanatsýz öylece duruyor.
Kutu bana, ben kutuya þaþýyoruz.
Þaþýrdýðýmýzdan olsa gerek, kurdelalarýmýzý sökmeyi unutuyoruz umarsýzca.
Elimizde iðdiþ edilmiþ, parlamayý unutan makas öyle kala kalmýþ.
Sahi neresi keserdi bu makasýn?
Nerelerimizi kesmiþtik bilerek el iþi hayatlarýmýzda.
Bugün bir düþ geldi ezberci postacýmýzdan.
Adettendir nazara gelmeyelim diye zihnimizi kurcaladýk tutku çöplerimizle.
Ayýp olur, bir daha uzatmadýk tabaðýmýzý.
Hepsini yedik, sýyýrdýk.
Bandýk bandýk, bandýrýldýk.
Bana bana baka kaldýk.
Ona ona baka kaldýk.
Nefretlerimizi sandýklarýmýzýn en dibine katladýk özenle.
Bekleyiþlerimizi naftalinledik, renklerini çaldýrmasýnlar kimseye diye.
Bugün bir düþ geldi öðütler serpen postacýmýzdan
Sorgu memurlarý, sorguladýlar tüm dair-leri.
Yine de hiçbir iz, kanýt bulamadýlar tenimizde, derimizde, dirimizde.
Tüm deliller çýlgýnlýðýmýzdan yanaydý çünkü.
Tüm deliller, deliler, delirgenler, sözcüklerin kuyruðuna baðlanmýþ bir teneke gibiydi.
Bugün bir düþ geldi temizlikçi postacýmýzdan,
Ödümüz kopmadý çünkü ödemiþtik daha önceki hesaplarýmýzý.
“Buyurmaz mýsýnýz, soframýzda bir tabak sancýmýz var, daha sýcak” dedik,
Posta koydu bize postacý, tokum dedi , tokalaþtý.
Son yazdýðýmýz bir öykü de tokalaþýverdi.
“Birkaç cümle demledik, çiçeði noktasýnda” almaz mýsýnýz?
Almaz mýsýnýz? Almaz mýsýnýz? Aynalar mýsýnýz? Aynalar mýsýnýz?
Yoksa nesli tükenen kel ayna mýsýnýz?
Sahi ne zaman döndünüz hatýrlamalar sýðýnaðýndan?
Ama yine de biz sizi bir yerden anýmsamýyoruz.
Buyrun içeri girin.
Ama kusurumuza bakmayýn, hayatlarýmýz biraz daðýnýk.
Görüyorsunuz içerisi paradoks dolu.
Buyurun siz yine de þu minik, renkli kaoslardan alýn.
Alýn alýn, içiniz kapanýr.
Kapandýkça açýlýr , týkanmýþ duraðanlýðýnýz.
Bugün, iyi saatlerimizde, neyse ki davetsiz postacýmýz geldi.
Zerre kadar çileden çýkmadýk, ki kapýmýzýn önü çile çileyken.
Bugün ufacýk nur topu gibi bir ihtilal doðdu içimizde.
Bugün tüm yorgun sevmelerimizin terini sildik.
Bugün içimizdekileri uzaklaþtýran mýknatýslarýmýzýn kuzeyini güneyini deðiþtirdik.
Bugün ünlemsiz bir baraj kurduk içimize, sadece coþkularýmýzýn geçebildiði.
Ýnti ilimani dinledik , hýrçýn kabuslarý siper ettiðimiz göðüslerimizde.
Bugün… Bu gün… Gün bu ya… Günlerden bu gün ya…
Bir postacý geldi tenimize, tinimize, sinemize.
Kutuyu avuçlarýmýzdaki çizgilere dikkatle kondurdu postacý.
Nehirleri kýskandýran yeni taburcu olmuþ bir dudak çýktý .
Bugün kristal ibriklerde kana kana mutlu bir beste içtik hep birlikte.
Çünkü bugün o postacý geldi sevdiðimizden…
Oktay Coþar
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.