kül sürmesi çekmiþ bir geçmiþtir aþk.
zamanýn çekicine musallat edip ruhumu
dövdürüyorum yokluðunla
içi içime süzülen bir sabýr kahrediyor
kehribar sabrýmý
dizlerime çökmüþ
saygýn bir hüzün oyalýyor geceyi
sesimden sesine makamlar uzayýp devriliyor pabuçlarýma
þehrin üstüne kalabalýkça insan yaðýyor
bir insan alemi diyorum
kir pas pis bir halle
duruþu
bakýþý
býyýk altý bir gülümsemeden kalkýnca
gayri ihtiyari saygýn bir hüzün erteliyor dizlerime mevsim
nisan ertesi
sonu bahara benzeyen
bir kalabalýk göç baþlýyor
yaprak taþýyor iþçiler
kararname ve emir kipi
dolduruþa gelmiþ iþçiler toparlýyor bir mevsimin kabuðunu
þehir ertelemiyor sararmýþ yanlarýný
katledip dallarýný küle yol veriyor
közün hükmünde bir döngüyle
dökülürsem yedi omuz
vurulursam yedi omuz
devrilirsem yedi omuz
ve ölürsem
yedi omuz hatrýna
saygýn bir hüzün düþür pabuçlarýna
þehrin sokaklarýný telaþlandýr
düþündür kalabalýðý
son deminde maðrur bir türkü
damaðýnda kuraklýk baþlatan
boðazýnýn kuruyan mecrasýna
yol eyleyip suyu taþýyamadýysan
kalabalýðýn ayýbýna sýðýnýp gülümseme artýk
gün deviriyorum
gün aðarýyor
ve tükeniyor tükürük
yýpratýp soluðumu
boðaz yolu çýkmazýndan dönüyorum
konuðum olmaya gör
soluðuma beyaz bir hüzzam ekip
þakaklarýmda misafir ediyorum geçmiþi
baðýrmak bir ihtiyaç doðuruyor
yeniden bir kalkýþma baþlayýnca güzden
hazýrlýklý olmak lazým
saygýn bir ayrýlýðýn ellerinden tutup
son sözümden göçe kalkmalýyým
sende duyuyorsun deðil mi
rüzgar yolcularýna sesleniyor
ve koparýyor mevsimi içimden
seni demeye dilim varmýyor
ve kalýnmýyor bu þehirde
þimdi dizlerime saygýn bir hüzün biriktirip
üþüyorum varlýðýnla
þimo
sinan þeker