Ne keser ,ne Rende; Bıçkı gibi olmak lazım

Kale ký ile; Diye, diye yoruldum -1-
Fikir mahkûm; Þekilciliðe darýldým
Kanun sündürenlere, çok kýrýldým
Niye gariban için, sündürmezler

Din tüccarýnýn, bekçilik tavýrý
Haram servetin aðlama duvarý
Vicdanýn rahatlatýr; Kispî karý
Necran yeminine aldýrmazlar(2)

Ýnsan ayaklý Kurandýr, Kuran
Hem okur ,hem okunur her an
Kâinatýn sahibi ,Raburrahman
Ayan beyan amma ,görmezler

Rabbul Müslim deðil ;Alemiin
Her duaya denmezmiþ âmin
Ýnsan çok yüzlü, kaypak zemin
Sosyal yaralarý, niye sarmazlar

Allah insanlýðý ‘ikiye’ bölmüþ
Ýnananla, inanmayan demiþ
Müslüman’ý ise üçe bölmüþ
Münafýða ;Mümin demezler

Þuculuk,buculuk olmaz;Ayýp
Mümin, münafýk, kâfir kayýp
Yahudi zihniyeti; Sevip, sayýp
Müminim demen boþ; Yemezler

Mezhepler din deðil, yorumu
Kuranda; Alevilik, Sünnilik var-mý?
Müslüman’ý parçalamak kar-mý?
Ortak bölenleri ,niye bulmazlar

Makamlar ayrý amma; Onurlar ayný
Zenginlik ayrý ,Ýnsan olmak ayný
Kimse kimseden üstün deðil yani
Üstünlük ‘ahlaktadýr’ niye bilmezler

Yarsuad; Ortak bölenimiz; Hukukla hak
Allah, Muhammed, Alim; Ýlle Hak
Bize lazým olan; Adil, tarafsýz bir hukuk
Ya keser ,ya rende; Niye býçký gibi olmazlar(-3-)


1-KIÝLE ,KALE; Dediler ,dedim ;vs(Ýcat ,Fikir,Ýçtihat ve yenilik üretme yerine, hep mirasyedilik yapma)
2-NECRAN HRÝSTÝYANLARI ÝLE LANETLEÞME;
Suudi Arabistan’ýn güneyinde, Yemen sýnýrýnda yer alan Necran bölgesinde kalabalýk bir hýristiyan grup yaþýyordu. Bu bölgede yaþayan hýristiyanlarý Ýslam’a davet etmek için Peygamber Efendimiz, mektup gönderdi.
Peygamber Efendimiz’in mektubunu alan Necran hýristiyanlarý, 70 alimin de bulunduðu 300 kiþilik bir heyeti Medine’ye gönderdi. Kafile Medine’ye vardý ve soylulardan oluþan 14 kiþilik bir grup Resulüllah’ýn huzurana vardý. Aralarýnda büyükleri olan es-Seyyid ve ondan sonra görüþ sahipleri bulunan El-Akýb da vardý. Resulüllah her ikisine þöyle buyurdu:
Ýslam olunuz.
Bunu duyan es-Seyyid ve el-Akýb þöyle dediler:
Biz senden önce müslüman olduk.
Peygamber Efendimiz þöyle buyurdu:
Yalan söylüyorsunuz. Sizi Ýslamiyeti kabulden üç þey;
1-Domuz eti yemeniz,
2-Haç’a tapmanýz,
3- Allah’nýn oðlu bulunduðuna inanmanýz alýkoymaktadýr.

Bu ilmi münazara ile Necran hýristiyanlarý ciddi bir þekilde yenilgiye uðradýlar. Çünkü Peygamber’in delilleri, hýristiyanlarýn elinde bulunan kitaplardandý. O kitaplarda son peygamberin zuhuru ve niþaneleri ile ilgili Hz. Ýsa’nýn sözleri mevcuttu.
Ancak makam ve mevki sevgisi Hýristiyan âlimlerin teslim olmasýna engel oluyordu. Bunun üzerine mübahele ayeti nazil oldu:
Bismillahirrahmanirrahiim ‘Sana gelen bunca ilimden sonra yine de bu hususta Seninle çekiþip, tartýþmalara giriþirlerse de ki: Gelin, oðullarýmýzý ve oðullarýnýzý, kadýnlarýmýzý ve kadýnlarýnýzý, nefsimizi (kendimizi) ve nefsinizi (kendinizi) çaðýralým, sonra karþýlýklý lanetleþelim de Allah’ýn lanetini yalan söyleyenlerin üzerine kýlalým’. (Ali-Ýmran: 61)
Bu ayetin nazil olduðu gün mübahele günüdür. Ve o gün Zilhicce’nin 24’ü veya 25’idir. Hz. Peygamber, Allah’ýn bu açýk emri üzerine onlara mübahele (karþýlýklý beddua) teklifinde bulundu. Hýristiyanlar da kabul ettti. Ve bu iþin yarýna býrakýlmasýna karar verildi.

Ertesi gün hýristiyanlarýn tamamý Medine’nin çýkýþýnda Hz. Peygamber’i bekliyorlardý. Resulüllah’ýn onlarý yýldýrmak için çok büyük ve kalabalýk bir topluluklar geleceðini düþünüyorlardý.
Medine kalesinin kapýsý açýldý. Resulüllah saðýnda bir genç, solunda hicaplý bir kadýn, ön tarafýnda ise iki çocuk olduðu halde geldi ve hýristiyanlarýn karþýsýndaki bir aðacýn altýna oturdu.
Hýristiyanlarýn en bilgini olan piskopos, mütercimlere bu gelenlerin kim olduðunu sordu ve þöyle cevap verdiler:
O genç, O’nun damadý ve amcasýnýn oðlu Ali bin Ebu Talib’dir. O kadýn, kýzý Fatýma’dýr. Çocuklar ise torunlarý ve kýzýnýn evlatlarý olan Hasan ve Hüseyin’dir.
Bunun üzerine hýristiyan piskopos þöyle dedi:
Bakýn Muhammed en yakýnlarýný ve en çok sevdiklerini mübaheleye getirip onlarý belaya maruz býraktý. Eðer tereddüdü olsaydý, onlarý getirmez, mübaheleden vazgeçerdi. Onunla mübahele yapmamýz kesinlikle doðru deðildir. Eðer Rum Kayseri’nden korkmasaydým O’na iman ederdim. O’nun istediklerini kabullenerek þehrimize dönelim.
Hz. Peygamber’e mühabele yapmak istemediklerini, anlaþmak istediklerini söylediler. Hz. Peygamber de kabul etti. Barýþ antlaþmasý Hz. Ali’nin eliyle yazýldý.
Bu Arada Hz. Ali’ i ve Ehli Beytin Resulüllah’ýn yanýndaki mevkiini ve derecesini görmekteyiz.
(ALINTI)
3-YA KESER ,YA RENDE; NÝYE BIÇKI GÝBÝ OLMAZLAR;
KESER;yapýlýþ gereði çiviye vurmak ve kendi tarafýna nesneleri yontmak için tasarlanmýþtýr; RENDE ;hep karþý tarafa yontan bir usta aletidir;BIÇKI ;Aðaç yada baþka þeyi keserken, talaþýný bir saða bir sola savurur; Buda Adil olma örneði gösterilir

Sosyal Medyada Paylaşın: