Taþralarým var
deþikli bir torba dolusu
Kurgular kazarým
çemberine güller kurutup
Anýlarým meþru bir utopyadan
sönmeye yuz tutmuþ zemin bulut
Kibir sýratýnda
kesifsiz amaçlarým
tekeline gebe karasýnda borsanýn
Dinde körün bedende nankorun
arkadaþlýðýný edinip
Saklaban notalarda derin bi es vermiþim
Dinle ahali;
Sarayim var krali ölü halki uzak
yolu sürgün
Tutsak cumalarimin deðerini
kellesi kalýn kelebek kanatlarýna borçlarým
Hikayem var destanlar karalayanlara
Hikayem
Bir varmisla baþlar
Yoklukla doldurur dört bir yanýný
Cahilliðinden ne varsa arda kalan...
Ne kaldýysa sana þimdi
Senden
Ölülere fýsýldayan
Kulaklarýmda azgýn sancýn var
Herþeyi duyarým
Nedenli nedensiz
Zorbalýktan hallice
Tüm detaylarýnda varlýðýn
Arsýz daðlarýnda rüzgarlarýn
Göðün gürültüsünden nice
Ýnce ince türküsünü koklarim
Taki misafirim oluncaya dek
taki mezarda yerim
Belirmeden önce...
Seni görünce
Þimdi önceleri kavradým
Tut zerdüþt yakamý
Hangi aslanýn aðzý bu hayat
Hangi rengin tonu
Hangi kuþak yönü
Götür beni de hadi
Bir kaçmýþlýk buyur
Uyur dakikalarýma...
Gök mü paslý vicdanmý isli
Duruluðu nerde suyun
Nehiri nerede asil huyun
Varmidýr hüzünde huzur
Aðlamaklý
Eller ne için
Kime tutunur tutunmalýmý
dallar çýtýrdar hemen oysaki
Niye o kadar kuru
Hayat þaka sanki
Küçümsemeli...