bitirmek üzre beni
ihtilal bir algý gibi
devrilince tümce
semavi bir buhrandan alýnýyor sözlerim
hâkime soyununca cümle
iz sancýsý
elerimdeki fiyakalý ahkâmý kaybediyorum
suretinden düþünde
bu þehir oyalýyor beni
kimsesiz bir çýðlýðýn damarýndan akýyorum geceye
üþüyorum
ve saatler ertesini göstermiyor artýk
Türkan’ým
sultaným
ömür yüküm
kül sonuna Araf korkum
þehrimin baþ harfi
gözlerinde ki kahveye bula sözümü
daðýlmadan kanatýlmadan daha
sür yüzünü özüme
Türkan’ým
sultaným
ömür yüküm
soluðumla kalkýnca perçemin
anlýnýn yüzüne bir cümle
doðurdu yüzüm
ehliler bilediðinde sancýyý
eleðinden düþtüm göðün
fincanýna kahve bulayan gözün fal çemberi
nehir aðzý bir yalnýzlýðýn
dip tutmuþ korkusundayým
Türkan’ým
sultaným
ömür yüküm
bil ki
þehirler gayri toparlayamaz beni
Ýrkildiðinde aþk içimin ücrasýndan
hangi fiil
hangi kural
dillenirde
yüzüme
haddinin hancýsýný karalamaya kalkar
heyyy eteðinden deðil
göðünden deðil
yüreðinden vurmuþum daðlarý
taþ kaþ naþ bana neyler
solumun makamýna Edizal demiþ
saðýmýn büyüyen arafýna Zümral demiþim
türkan’ým
sultaným
ömür yüküm
körden þanýný çalýpta içerime
namýn yürümüþ
offf ulan bu yangýnýn kaç adý varki
dizimden yukarýsý
ayný tonda dalgalanýp devriliyor adýna
heyyyy ki heyyy
alemin ciðerine söz düþende
aklýmýn inancýna ters bir aþk büyüyor dudaklarýma varýnca adýn
Türkan’ým
sultaným
ömür yüküm
Hoþ geldin.
þimo
sinan þeker