ÖZ YAÐ’I ÖZE YAÐI
Kalesinin önünde, yoncanýn üstü kürtük;
Al beyaz gülleri de, ayazda diken çörtük;
Ahýmýz kâr etmeli can siper gülizara,
Zemheri karanlýða mum olmuþ yanar Kerkük...
* Kürtük: Sertleþmiþ kar.
* Yaðý: Düþman.
DÖRDÜZ LOHUSASI
Sevgi, saygýmýz daim, ilham soðuranlara,
Süt emsal ak-pak dille umut yoðuranlara;
Lohusa peltesini salýk versem yeridir,
Çað aþan dizelerle dördüz doðuranlara...
SIZILI KALEM
Karþýlýksýz aþkýndan bitap gönül uðrusu,
Âþýðýndan ah almýþ; Eden bulur doðrusu;
Özgelik erzanýndan, sitem, þikayet derken,
On sekiz kitap yazmýþ, o safdil gül kurusu...
* Uðru: Hýrsýz, karþýlýksýz yarar saðlayan.
* Erzan : Yaptýðý iþe uygun düþen bela ya da ödül, müstehak.
ÖZDEN ESÝN
Kumsala bastonuyla þiir yazan ihtiyar,
Yazdýðýný rüzgârýn bozmasýndan bahtiyar:
Kumca tozan ömrünün özeti mýsralarý,
Özden bilip kýskanan biri okumuþ sayar...
GÜLÜN DÝKENÝ
Birbirine bakýþýk Nisan, Ekim aylarý,
Artýyor her nedense, cana canan caylarý;
Gülü hoþ görmek gerek, o diken dil çiçeðin,
Açarken ve solarken doðal bu "laylay"larý...
* Laylay: 1. Ninni. 2. Kendini naza çekmek ve kýskandýrmak amacýyla söylenen mani veya tekerleme.