MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

GÜL DAĞINDAN ESİNLER - 6
YUSUF BİLGE

GÜL DAĞINDAN ESİNLER - 6


MANEVÝ BESÝN

Kuran yüz on dört sure, hepsi tefekkür için;
Her þeyin bir kalbi var O’nun kalbi de Yasin;
Besmele çekerek gir Fatiha kapýsýndan,
Okuyup anlayana þifa sunduðu kesin !..


NE-MÜMKÜN

O’nun bildiðini bilsek, feryat figan çilerdik;
Ürpermeyen yüreklere Hak’tan insaf dilerdik:
Rahat düþ döþek yerine ya dað ya çölde yatar,
Resulullah’a öykünüp çok aðlar, az gülerdik...


GÜLÞEHRÝ MÝZANI

Ölümü çegan anýp söyledik ten ve tinden;
Karabe deyip güldük kim gafilse kendinden;
Bu Dünya izzetini, tezelzül temennayla
Delim tartýp ders aldýk Gülþehri þiirinden...

* Çegan ya da çegane: Çengilerin raksederken kullandýklarý, yarýk ucuna madeni pullar takýlmýþ bir tahta parçasýndan ibaret usül vurma aleti.
* Karabe: Garip, gurbetçi.
* Tezelzül: Þiddetli sarsýlma, sallanma.
* Temenna : 1. Arzu, istek, temenni. 2. Bir þeyi ya da kimseyi hürmet ve aþinalýk hissiyle selamlamak.


DÝREN KERKÜK

Üsküp’ten Astana’ya Kazan Ýstanbul’a yâr;
Biþkek, Kaþkar, Almatý, Tebriz, Bakü þahdamar:
Gök Hazar, Urmiye, Van, Basra hattý ön vatan;
Yeryüzünde Türklüðün kalbi Kerkük’te atar...


UZAK AKRABA

Kendimizden bigâne köke önem vermedik;
Gumpir, firek diyerek Aztek sebzesi yedik;
Patatesin pat’ýnda, domatesin dom’unda,
Ayan, beyan, belirgin öz Türkçeyi görmedik.

* Gumpir: Patates.
* Firek: Domates.


GÖBEKLÝTEPE ÜÇLEMESÝ

"Uç" tamgasýndan "Uçmað", bize özgü ses "çe" den;
"At" tamgasýndan "Adam" anadil Kengerce’den;
Bir de "Oz" tamgasý var, Tamu od’una si mge;
Üçlü derin felsefe, gizemli ön-Türkçe’den...

* Kengerce: Kengeþenlerin yani istiþareye düþkün insanlarýn lisaný anlamýnda, milat öncesinin 15’ binli yýllarýnda ortaya çýkan üç dilden, günümüze kadar özgün geliþimini Türkçeyle sürdüren ve Dünya’nýn kuzey kuþaðýndaki genel geçer bütün dillerin ilk kaynaðý olan ana dil. Sümerler de kendilerine Kenger derlerdi.


YER TESCÝLLÝ ÜRÜNLER

Antep’in baklavasý, Kayseri pastýrmasý,
Afyon’dan kaymak, sucuk, Maraþ’ýn dondurmasý,
Aydýnlý kestanemiz, Urfalý çið köftemiz
Bayramiç beyazýyla yer berat imin hasý...

* Yer berat im: Korumalý coðrafi iþaret tescili.


GÖNÜL SÝLGÝSÝ

Ömür törpüsü yapmýþ da yürek söken yalanlarý
Sitem topuna tutmakta can gülünü yolanlarý;
Ah vah çekip aðlayarak derdi daim kýlmak da ne
Önce gözyaþýný silsin, sonra sebep olanlarý...


KISASA KISAS

Adam farkýnda deðil, söðüp siðmek ezasý;
"Dil alýþmýþ", bahane, küfür gaflet sezasý;
Gönül dalý kýranýn kýsasýna denk kýsas,
Sinkaflý hakarete, fidan dikme cezasý...


MANKAFA

Ununu elemeden eleðini asmýþ da,
Eþ dost uyardýk sýra, baþý göðe kasmýþ da,
Þimdiler feryat figan her önüne gelene,
Kafa kolda gezerken mandepsiye basmýþ da...

* Mandepsi: Tuzak, dalavere.


HAÞHAÞ YAÐI

Yarým asýrlýk örgüt, suç dosyalarý demli;
Çaðdaþ Mani dininin "ýþýk evleri" semli;
Haþhaþin yöntemlere yatkýn elebaþýnýn,
Ekmeðine sürülen yaðýn cinsi önemli...

* Mani dini: M.S. 3. yy. da Pers ülkesinde ortaya çýkan ve adýný kurucusundan alan bir inanç sistemidir. O günün Dünya’sýnda geçerli dinlerden alýntýlar yapýp sentezleyerek evrensel kurtarýcýlýk savýnda bulunan bu öðretinin seçkinleri evlenmezler, geçimleri de müritleri tarafýnda karþýlanýrdý. Zerdüþt ikileminin, Babilonya geleneklerinin, Budizmden bazý kurallarýn, Musevi ve Ýsevi beyanlarýn karmasýndan oluþmuþ bu dinin dergahlarýna "ýþýk evleri" denmekteydi...
* Sem: Zehir
* Haþhaþin: Suikastçi.


SAVMAN

Kiminin müvekkili mafyadýr, kan dökücü;
Kimi de mala, mülke "lök"ten beter çökücü;
En iyisi kim dersen, hakka duyarlý Savman,
Birey odaklý vekil, namý, ciðer sökücü...

* Savman: Avukat.
* Lök: 1. Erkek boz deve. 2. pay hakký.
* Müvekkil: Mahkemelik davalarýný ya da resmi ve özel iþlerini takip için vekil tayin eden.


KÖKTEN ÇÖZÜM

Bizi barbardan sayanlar sözlerini yutsunlar;
Tusunami furyasýnda yamyam balýk tutsunlar;
Mevlam, Türk düþmanlarýna onulmaz dertler ver ki,
Birbirlerinin kökünü em sayýp kurutsunlar !..

* Em: Ýlaç, yara merhemi.


SEVGÝ BAHARLI

Sivas köftesi yiyen, diyor tat harikasý;
Malzeme dersen karar, yok formül farikasý;
Mayalanmýþ etleri týpýþlayan o eller,
Ýþe sevgi katmanýn örnek lezzet ustasý...

* Farika: Bir þeyi ayýrt etmeye yarayan özellikler.


ÇALIKUÞU

Kuzgunlarý görende bozmuyor duruþunu;
"Bû"ya kanat çýrparken takmýyor onu, þunu;
Lavanta tarlasýnda gayet mestane gördük,
Bayan öðretmenlere si mge çalýkuþunu...

* Bû: Hoþ koku.
* Lavanta: Çalý çiçeði.


YUSUF BÝLGE








Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.