Oð
GİTTİĞİN GÜNÜN SABAHI
Zaman þimdi esiri yokluðunun,
Saat kaç olsa, hep seni geçiyor.
Sol kaburgamýn altýnda bir yer acýyor.
Eleði asýlmýþ çoktan elenmiþ unun.
Artýk kuþlar da uzaklara göçüyor.
Gittiðin günün sabahý kokuyor üstüm,
Vakit belki de ondan geç.
Ýnsan kendine küser mi hiç?
-Ben küstüm.
Nasýl bir efkâr ki; en alâsý.
Ne yana dönsem sýzý gibi vurur.
Rüzgâr esince maðrur maðrur,
Gelir insanýn boþ sokaklarda kaybolasý.
Ta ki yalnýzlýk heykel gibi karþýmýzda durur.
Yüzümü çamaþýr iplerine astým.
Gecenin yarýsýdýr, saat üç.
Ýnsan baðýra çaðýra susar mý hiç?
-Ben sustum!
Kaç asýr olmuþtur kimbilir,
Devirdik kaç ayý, kaç yýlý?
Gözlerinin içini öpmeyeli.
Kaç kum saati dolmuþtur kimbilir,
Kapýnýn önünden geçmeyeli?
Baþýnda kavak yelleri gibi estim.
Çünkü baþka türlüsü güç.
Ýnsan aþktan ümidini keser mi hiç?
-Ben kestim!
Sosyal Medyada Paylaşın:
Oğuzhan Özağdaş Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.