onlarýn uzun topuklu cümlelerine
þuh kahkahalarla eþlik ederdin
çilingir sofranýzdan bozma
saray içlerinde
herkes giderdi sonra
herkesin gidecek yeri vardý
ve sen
þeytandan aldýðýn emanet asa ile
týlsýmýný kaybetmiþ büyünü yeniden yapma derdindeydin
yeþilden bozma bakýþlarýnla
geceydi
kendini sarhoþ edecek kadar kattýðýn kalabýlklarda
her þeyi unutmak adýna
ayyaþlýða vuruyordun içini
dýþýna çekip
sunarken çilingir sofrasýna
ve o sofranýn müdavimi olan
üç beþ saray soytarýsýna
gözlerinden döküleni gördüm
timsah kýskandýran o siyahi yaþlar
süzülüyordu yanaklarýndan
bilirsin
en çok da buna kýyamadýðýmý
ama o rengin içinde her renk vardý
bunu da ben bildim
yaþlarýn akýp býraktýðý o derin boþluktan
görünüyordu deðerim
sen,
ne kadar istesem de
bir türlü teslim olmaktan vazgeçemediðim düþmanýmsýn benim
ben,
neyi ne kadar istediðini kestiremediðiim
dilinin ve kalbinin yalancýsý..sevgilin
özür dilerim
çok özür dilerim
hep özür dilerim
dedim
ama her özür
kabahatinden büyüktü sevgilim
bak þimdi
hepimiz defolu yaþýyoruz hayatý
kalbimiz ikinci el
ellerimizde kir izi
arasak sence
bulabilir miyiz ki BÝZ den bir izi..