Bu þiirlerin gerçek hikayesi Arke Adasý Romanýmdadýr. Soner ÇAÐATAY
Kediler etlerini, yerken büyük iþtahla
Kasap Sedat iþine baþladý bismillahla
Barýþ, huzur içinde, çektiler ziyafeti
Her canlýya yakýþýr merhamet kýyafeti
Öyle çok mutluydu ki Cemil bey, gülüyordu
Yavrular yesin diye ciðerden bölüyordu
Ayaklarýyla tutmuþ eti bazý minnaklar
Çatal gibi batmýþtý ciðere de týrnaklar
Yedikeri hem temiz hem tazeydi ilk defa
Karný doyanlar hemen daðýldý dört tarafa
Bu esnada Simya’ya bir kedi adým attý
Daha sonra koklamak için burnu uzattý
Biraz utandý Simya körlüðünden dolayý
Bakýþlar hatýrlattý, meþ’um, hazin olayý
Ona yaklaþan kedi, baþladý hasbihâle:
»Acýyarak bakaný sakýn alma hiç kâle.«
»Hepimizin kusuru, derdi, zaaflarý var.«
»Ama buna karþýn çok iyi taraflarý var.«
Simya tek gözü ile kediyi biraz süzdü
Fakat garibin hâli onu daha çok üzdü:
»Ben alýþtým ey dostum, bu körlüðüme çoktan.«
»Þikayetim de yoktur, gelmese de ol Hakk’tan.«
»Peki sen niye böyle þiþmansýn, kocamansýn?«
»Zira görüyorum ki hayli genç bir hayvansýn.«
Erkek kedi yutkundu, sulu gözlerle baktý
Ýlk cümlesi aðzýndan, tam çýktý çýkacaktý
Göz yaþlarý boþaldý, beyaz tüyler ýslandý
Baþý ile Simya’ya, hasta gibi yaslandý:
»Neyin var, iyi misin arkadaþým, bak bana!«
»Alýnmadýn deðil mi þiþmana, kocamana?«
»Yok kýrýlmadým, asla, eskiden çok zariftim.«
»Ne böyle hantal ne de yorgunluktan pasiftim.«
»Ee ne oldu da geldin böyle acayip hâle?«
»Bir sakýncasý varsa cevap verme suâle!«
»Bir gün veterinere götürdü ev sâhibim.«
»Kýsýrlaþtýrdý, beni doðurtan o tâbibim.«
»Duygularým karýþýk, kimim, neyim acaba?«
»Sen, annesin ama ben, asla olamam baba.«
»Allah vermiþken bana, erkeklik istidadý.«
»Onu benden bir insan, neþter ile budadý.«
»Hakký deðildi almak verdiðini ol Hakk’ýn.«
»Kedi deðilim artýk, bana yakýndan bakýn!«
»Çabuk yoruluyorum, hep nefes nefeseyim.«
»Çok yemiyorum ki iþtahýmý keseyim.«
»Git sor niye aldýlar ey dost, yumurtalarýmý.«
»Söylesinler, onlara karþý hatalarýmý.«
»Onlar kim oluyor da bunu benden çaldýlar.«
»Asýl emek Verenden, bir cevaz mý aldýlar?«
»Haþa ve kella, Allah, benim bildiðim Allah.«
»Ýzin vermez: yapýlan zulüm, hemi de günah.«
»Tüyümde hakký varsa, insana gedâyýmdýr.«
»Ben emek verene, tek Allah’a fedâyýmdýr.«
»Bedenim eðri büðrü, karným bohça misâli.«
»Allah deðil kul bana, reva gördü bu hâli.«
»Ne güzel yaratmýþtý suretimi Yaradan.«
»Ýnsanoðlu kýlýyor, muhteþemi sýradan.«
Cemil bey son sözüne birden müdahil oldu:
»Kibir yüzünden beþer, hikmete cahil oldu.«
»Böyle kedi mi olur, baþ küçük, karýn kocaman.«
»Koþarken lazýmdýr çok emek, zaman harcaman.«
»Pek de haksýz deðilsin.« dedi Simya kediye.
»Ýnsan alýnca dosttan, bir kalemi hediye.«
»Gözü gibi bakar hep; zira bir deðeri var.«
»Alanýn bir emeði, ustanýn hüneri var.«
»Ýnsan için çok ucuz, yüce Allah’ýn malý«
»Ve bir arý kýymette geçmez bir kilo balý«
»Bizi beslemek için, þart deðildir evleri.«
»Güneþ kadar olamaz, sobanýn alevleri.«
»Yemek vereceklerse, býraksýnlar sokaða.«
»Biz bulur yeriz onu, gerek yok ki tabaða.«
»Zaten tanýrýz rýzký, suyu koyan insaný.«
»Alýþýnca sevsin ne zaman isterse caný.«
»Biz yabani deðiliz, korkumuz var beþerden.«
»Yakýn davrananlara, yaklaþýrýz her yerden.«
S / ÂYE / 5 Aðustos 2017 / Eskiþehir