küllerimiz üzerinde eS’tim dün gece
rüzgara bürünen bir ateþin
dumansýz
soðuk aleviydim
ben seni hep
Zeynebi sever gibi sevdim..
dilimde
di li geçmiþ masaldan kalma düþler
dudaklarýmda
yarým býrakýlmýþ arzu
avuçlarýmda terleyen dualar
kalbim..
ah kalbim, diye ses ettiðim kalbin
geldi aklýma þimdi
ne güzel gülerdin yüzüme öyle deyince
gözlerindeki yeþilden
huzur yudumlamak gibiydi
inanmak gibiydi aþka
ve kendimi
sahici bir tahtýn bahtýný sürmek gibiydi.. kalbindeki sarayda
þimdi,
hiç bir avuntunun
yetmeyeceðini bile bile
ayný ton olmasa bile..gözlerinin rengiyle
adýndaki iki heceyi telaffuz etsin diye dil
atsýn diye her þeye raðmen kalbim
zorunda olduðum yaþamak kaygýsý içinde
bir sýrrý bölüþmek için sana benzeyen kadýnlar içinde..seçime tabi kýldýðým gölgemle
sevilmeye alýþtýrdýðýn þu adam
sahip çýkýlsýn diye yalnýzlýk
edepsiz arzular dinsin
uslansýn diye þehvetim
bir kýzýlýn iki dudaðý arasýndan sýzýp
çekilsin diye günahým
senin cehennem
benim.. cennet diyeceðim siyahi dehlizlerin içinde
girdabýnda
yana yana
döne döne
boðmak istiyorum kendimi
bilirsin,,
yeniden doðmak için
ölmenin son deðil
ilk çare olduðunu..
ve her yeni çare
devasý kendinde saklý çaresizlikten doðduðunu..
sus þimdi
saat on ikiye geldiðinde
bu gece
kaldýr baþýný göðe
bir yýldýz tut
sonra bir sayý
tek rakam
adýmdaki üç harfe
üç dilek peþinden
sonra üç zaman çal
ama hiç biri
ocaðýný yakan bir aralýk sonu olmasýn
bizim gibi..