Ķöy çocuklarýný daha çok severim nedense Babamýn köylü çocuðu oluþundan olsa gerek Küçük yaþta üzüm baðlarýnda nasýl çalýþtýðýný anlatýrdý bana Sonra þiþen avuçiçlerinden babaannemin nasýl öptüðünü Mis gibi gözleme kokusunu ve bakraç bakraç ayranýn tadýný öve öve bitiremezdi Derdi ki hep anacýðýmýn nasýrlý ellerinin izi var her lokmanýn üzerinde
Kýzým iyi dinle Üzüm gibi ezildim ama en iyi þarap tadýndayým hâlâ Ýýllar eskidi ben eskimedim kendi yüreðimin mahzeninde olgunlaþtým Olgunlaþtýkça daha da inatla tutundum uçurumundan kenarýndan hayata Sende ne olursa olsun ezilme, ezdirme kendini Dimdik dur bir çölün ortasýnda açan çiçek gibi Gözlerin ne zaman yaðmura tutulsa beni hatýrla Rengârenk gökkuþaðý olurum senin tek bir gülüþün için Ve baba kokusunu doldururum iliklerine kadar Sen yeter ki yenilme Yenik düþme hayatýn dikenli yollarýnda...
nagihan
Sosyal Medyada Paylaşın:
Nagihan ERGÜL Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.