boþ boþ bakýyorum
yazýlmak için bekleyen boþ sayfaya
ekran arkasýnda 180 derece geziniyor gözlerim
odamýn sol köþesinde
kapý arkasýnda dik duran gri bavul,
üzerindeki ince tozu alýrcasýna süpürüyor bakýþlarýmý
buraya,
köyden bozma þu kasabaya
baþka bir þehirden gelip
bir baþka þehre götüreceðini hatýrlatýyor
buradayým..diyerek sessizce
içimden...
tek kiþilik odalar yalnýzlýða tahsis edilmiþ olmalý
ve her yalnýza þahitlik edecek dört duvar
genzine sýr kaçan demirbaþýdýr diyorum
kapýnýn saðýnda kalan duvar yüzüne cam çivisiyle tutturulmuþ ha düþtü düþecek tedirginliðinde duran
sadece bir yüzün sýðabileceði büyüklükteki þu tek yüzlü küçük ayna
kimin arakladýðýný merak etmediðim yurt ranzasý
yanlýþlýkla renklilerle yýkayýp grileþen ütü yüzü görmemiþ çamaþýrlar
el yordamýyla ulaþacaðým sürahim
bardaðým
çayým
sigaram
ve hep ayný manzaraya açýlan tek kanatlý uçmaya küs pencerem
hepsini ardýmda býrakýp
bir daha dönmemek üzere gideceðim baþka bir þehirde
hiç görmediðim yüzlerle yüz göz etmeden önce þu yüzü
nice hüzünlere
sýrlara
hayatta kalmanýn bir savaþ olduðunu hatýrlatýrcasýna
ekmeðe
suya
gün ve geceye söz verip
bir çocuðun hakký olan yarýnlarý gaspetmeden kötülük
umudun ve iyiliðin hatrýna
yaþadým..
sen diyorum
beni böyle bilme
þu karþýmda duran kapýyý son kez örtüp gittiðimde
dört duvarýn badana görmemiþ solgun pembesi
penceremdeki kaderi mühürlü þark manzarasý
otobüs bileti
koltuðu
numarasý
hiç kimse ama hiç kimse..bilmesin beni böyle.