Mamak cezavinde öldürülen HÜSEYİN KURUMAHMUTOĞLU ANISINA....
cinatlı
Mamak cezavinde öldürülen HÜSEYİN KURUMAHMUTOĞLU ANISINA....
Çekildik mavzersiz siperlere,
Tahta tabutlara sýðmamýþtý kocaman adamlar
Týpký öldürülmek le bitirilemeyenler,
Aðýzlarýnda geveleyip durduklarý
Altý üstü bir ölüm fermanýydý korkularýna
Korktuklarý için milat düþemediler,
Ve bilinmez zemheri soðuklarýna astýlar yalnýzlýklarýný
Biçare ellerinden kara kazanlar yakýldý,
Ay tam dokuz parça cam kýrýðý
kesti gecenin en mahrem yerinde
Yüreðimize çizdiðimiz kocaman adam resimlerini,
Mezarlar dardý
nasýl sýðardý bu kocaman adamlar bu mezara
Ayaklarýný bükerek koydular,
tahta tabutun içine,
Yüreklerini binlerce yýl öpmeye kýyamadýðýmýz..yiðitleri…
Ve o kahrolasý pislik elleriyle üzerlerine attýklarý toprak
Bile þikayetçiydi onlardan.
toprak hastý,
toprak temizdi,
Toprak özdü, toprak asýldý
Ve iki gözdü,
hücreden dýþarýya süzülen sigara dumanýnda
Ve bir hücum borusu çaldý,
yada biz öyle anladýk,,
Tavþan uykularýmýzý da battaniye altýna saklayýp fýrladýk ranzalardan
Kafasýna aldýðý bir dipçik darbesiyle hastaneye kaldýrýldý Hüseyin,
Bir Ulubatlý hasan daha vuruldu yüreðimizin HAYBER kalesinde
14 Temmuz 1987. Bir yiðit, bir þehit gömdük topraða.
Çekildik mavzersiz siperlere,
gözyaþý dondu bir temmuz öncesinde
Kalakaldýk,
bir Nuh tufaný öncesini yaþarken çaðdaþ nemrutlar
Yine soframýza döküldü kýblesiz ellerden aþ…
evlere naaþ…………..
Dört gün sonra geldi Hüseyin’in elbisesi içi boþ,
Alýp götürmüþler;
incecik fidaný topraða dikmiþler,
Vay benim anam, vay benim babam,
vay ipe sapa gelmez sevdam….
Deprem görmüþ kentler gibi yýkýlýyoruz,
gelin taþýyýn enkazýmýzý……
Sonra öðrendik,
Bir sabah namazý
Baþýnda takkesi,Takke yasak,
Namaz kýlýyormuþ Hüseyin,
o gönül iklimlerinde
Yön kýble, gönlünü kaptýrmýþ Mevla’ya
Hiçbir þey den habersiz, dünyadan uzak
Kafasýný aldýðý bir hain dipçik darbesi
Hazreti ALÝ ‘yi vuran el vurmuþ Hüseyin’i
Yer kahrolasý Mamak, cezaevi
Dünya iþkence tarihinin tek canlý adresi
Ülkücü düþmaný katil, nü resimleri çizedursun
Korkularýna park yeri sahillerde
Dokuzlarý kim anar, Hüseyin’imi kim anar
………………………………………………………………………………..
Bu gün benim doðum günüm,
Hey be koca dünya,
Al basmalý dostlarý aldýn yanýna,
Ýki koca düþ gördüm,
Ýki serçe havalandý yerden,
Birileri çýkýp geldi gecenin bir yarýsýnda,
Bir þehidin yarasýna bin tabip getirdiler,
Bizim bildiðimiz tabiplere benzemiyorlardý
O þehidi tutup incitmeden
Aslolan memleketine götürdüler,
Sahi sen bizim oralara hiç geldin mi?
Yaylalara çýkýp serin sularýndan içtin mi?
Eski yollar var bilir misin,
ýssýz, sessiz, kuþ uçmaz,
kervan geçmez
bir orman kenarýnda yýkýk taþlarý
bir mezarlýk var inler cinler cirit atar,
hele bir yaklaþ o mezarlýklara
biraz otur, bir mezarýn baþýna,
Bir kutlu haber gelir kulaðýna,
Burasý Çanakkale, burasý Dumlupýnar,
Hasretliðin büklüm, büklüm açýlan perdesi,
Ölümsüzlük þerbetinin içildiði yer burasý
Burada hesap yok, burada mizan yok,
Önde hazreti HAMZA ardýnda yiðitleri
Ne ölmesi be, ölmek de ne gam
Bak hala dimdik, hala hepsi ayaktalar,
Hala kan sýzýyor yaralarýndan,
Hepsi orda toplanmýþ,
bir müjdeli haber dolaþýr
Ve onlara her gün yüzlerce yiðit karýþýr,.
…………..tepemde bir ses var..beynimi kurcalar
haydi arkadaþlar sayým var………….
Çekip yüzümüze öfkenin aradýðý adresini,
Yürüyoruz upuzun maltasýna cezaevinin…
Aradan yýllar geçiyor içimizdeki batmýþ gemiler vuruyor
Kimsesizliðin adý adresi olmayan sahillere,
Hani benim kimliðim, hani sessizliðimizin
Kalem kýran elleri,
Bir çift turna gördüm,, bizim ellerde
Daldým bir banliyö treninde, gidiyorum
Mamak ta inecek vardý……….!
Eyvah geçirdik duraðý geç kaldýk……
Sabah ola hayrola,,,,,
Lütfi Kireçci
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.