Çakıl taşları
Ben eskidende
Yaðmuru çok severdim
Çakýl taþlarýndan
Bir hayat dizerdim parmak uçlarýma
Bulutlar aðladýðýnda
Islak elbiseler giydirirdim ruhuma
Sonra adýmý deðiþtirirdim
Süslü palyaçolara dönerdim o vakit
Burnum uzardý gök gürleyince
Ýnce bir battaniyeyle sarardým kalbimi
Kalbim çok aðlardý
Sonrasýnda kirli bir yaðmur dökülürdü sokaða
Pas tutan bir býçaðýn ucuyla
Söküp atardým
Kangren zamanlarýný hayatýn
Küçülürdü kalbim o zaman
Bir gökkuþaðýnýn olmayan renginde...
Ben çok sonra büyüdüm
Neden diye hiç sormadým sana
Adým hep ezildi
Bir yabancýnýn ter kokan koynunda
Bense hep çiçekli perdeler arkasýndan uyandým sabaha
Bahçesi bile olmayan bir evin
Olmayan sardunyalarýný kokladým
Yada bana hiç benzemeyen kuþlarý azad ettim gökyüzüne
Arkasýna bile bakmadan çekip gittiler...
Ben çok kez ölmek istedim oysa
Kalbim intihar etti içimde
Kabulsuz dalarýma sarýlýp aðladým gizlice
Çok sonra
Yalnýzlýðýmýn üstüne
Tükenen bir kalemle tükenmez
acýlarýmý yazdým ben
Yazmasaydým susacaktý içimde
omurgasý kýrýk bir kadýn
Ve lanetlenecekti bütün dinler ve inandýðým her þey
Þimdiyse küçük bir kýz çocuðu var içimde
Ben yazdýkça hiç büyümeyen...
Ne olur onu cennetine koy tanrým...
Özge Özgen
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.