Ezer Geçer Memet Efendi!
Sivas eþrafýndan, çoook kýymetli...
Mehmet Efendi adýnda
muhterem bir zat var idi.
Mehmet Efendinin meziyetleri saymakla bitmezdi.
Son derece de saygýlý...
Saygýlý olduðu kadar da;
Avýný en az bir kilometreden seçmekte,
Son derece de maharetli,
Sevgisi sonsuz olup,
hizmette kusur etmezdi.
Ýþini son derecede iyi yapar,
Ücret konusunda kapris yapmaz;
Bir küçüðe[ 1] çakmamayý
ucuz saymazdý.
Topuktan yakalamayý seven...
Topuktan yakaladýktan sonra...
Dünyanýn;
En ünlü kimyasal çözücüleri bile zor ayýrabilirdi...
Sanata çok duyarlý,
Beþeri münasebetlere önem verir.
Müziði iliklerine kadar sever;
Sevgisinden dolayý;
Sivas ellerinde sazý çalýnýr...
Sazýnýn inleyen naðmeleriyle,
Çamlý beller
bölüüük bölük bölünürdü.
Ne yazýk ki,
Bu muhterem Mehmet Efendinin;
Korkunç bir rüyasý,
bir hayali vardý;
Ezip geçmek...
Ezilir....
Ezilir...
Yine de;
Ezmek fikrinden vazgeçmezdi:
Ne diyelim;
Her güzelin bir kusuru varmýþ,
Mehmet Efendinin ki de
Ezip geçme uðruna;
Ezilip geçilmek...
Üzülme be Mehmet Efendi!..
Bir gün gelir sende güler...
Sende, Ezip geçersin..
Kim bilir belki yarýn...
Belki yarýndan da yakýn...
Denizli, 29.05.2004
[1]= 35’lik içki demektir.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.