Mecaz gerçek arasý dilim dosta niyazda;
Tefekkür buz dansýnda, özgüvenim ayazda.
Caný zülal eyledi canan iþve kar kurdu,
Dondu gözpýnarlarým, içimi dolu vurdu...
Ar kýlcalým ah çekip haddini aþar daim;
Nabzýma pusan öfke, ondan daha mülayim...
Kendini güncellerken sevdamýn oyun çaðý,
Ýçimdeki sabinin tarumar oyuncaðý...
Bakýþlarým da rehin mazi penceresinde,
Bir þýmarýk hayalin tutku cenderesinde...
Hüsran dingini gönlüm dünyalýk vuslat ummaz;
Bu ne yaman çeliþki, hicrana da, göz yummaz...
Nefsini kýlonlayýp emeliyle kapýþýr,
Dil kekre, þive künde derken þaþýp apýþýr.
Aþkýn aþkýnlýðýyla derdini yurt edinir,
Yâre kavuþmak varken özlemiyle yetinir.
Þunca kinaye bile meramýna kelepçe,
Ahde vefa katýna edep dýþý dilekçe…
Nasýl anlatsam bilmem, iç burkan bu tezadý,
Düþüncemi buyduran kýsýrdöngü muradý ?..
O ne yomsuz bir dilek kan revan pare pare,
Canlý bombadan farksýz; Özden özür son çare:
Hasretimi yükledim tan atmayan geceye
Ve kýrdým kalemi de, ukdem sýr kalsýn diye...
Yarabbi, ne olursun Araf’ta tutma beni,
Ýkmal için aþk eyle, mezun kýl talebeni !..