Uzun bir nehir gibi aksa insan
Ayna gibi berrak, saydam
Derin ve dingin
Suyun yüzüyle baksa göðe
Ýçi dýþý bir olsa,
Geçtiði her yerde yaþam
Kýyýsýnda ulu çýnarlar
Oluk oluk pýnarlar
Ýçimine doyum olmayan
Su olsak, yudum yudum leziz...
Yaþam su gibi aksa
Toprak bizi içmeye kanmasa
Derinleþsek vadilerde
Havada biz, karada biz, suda biz
Göðe kanat açan kuþun
Hüznünü bulut gibi
Koynumuzda saklasak
Ardýmýzda derin iz; su gibi aziz...
Yurdumun güzellikleri eþsiz
Daðý taþý, kurdu kuþu
Yalçýn kayalarýn yamacýnda
Dal dal sallanan
Maðrur, soylu duruþu
Baþý dik, baþý eðik,
Endemik uçurum çicekleri
Lale, sümbül, nergis
Çiðdem, yaban gülü, gelincik
Zakkum, zambak, adaçayý, kekik;
Hele dön de bir bak;
Ah biz hangi daðlarý aþtýk geldik
Hangi çamlý belleri
Türkü türkü dolaþtýk geldik?!
Bir yel eser, huþu içinde huþu
Ne dumanlar gelir geçer
Anadolu’da daðlarýn baþýndan
Ne efsaneler düþlenir
Kurgulanýp iþlenir
Verimli topraðýyla taþýndan
Ses vermiþ çaðlar boyu
Çaðlayan sularýnýn akýþýndan...
Þaban AKTAÞ
18.11.2016 - 23.57
Fotoðraf: Köprüçay;
Köprülü Kanyon Milli Parký
Sevil Bulba