bayram olurdu gurbetten kim gelirse gelsin. imece olunurdu, zahmet kiminse kimin.
bir gayret bir gayret ki sorma su mu? gelecek Yanbunar’dan köye -angarya - derlerdi ama köy için, yarýn için birþeyler ortaya koyma gayreti bütün köylüde kimi bir-kaç adam boyu basamak basamak inerek kazdýðýný birkaç defada yukarýya atarak su yolu açtý, kimi boru-büz taþýdý, gücünün üstünde gayret kimi boruya yiv-set
okul mu yapýlacak kimi Mullapaktepesinden taþ çýkardý, kimi odun-çalý, çöp-çöpel yýðýlarak Kediomartepesi’nde kireç için taþ yaktý elden-ele helkelerle su taþýnarak Tuzla’nýn yanýnda taþlar kireç yapýldý orasýnýn adý artýk “kireç ocaðý”
tüfek atýldý Keklikoðlunun evi yandýðýnda akdoncak evlerden koþturup, helkelerle su taþýdýlar Küçükbolat Akçeþmenin altýnda, tarlasýnda yolma yolup; “-yananý Allah görür” demiþ, Suvattan, Karaçalýdan köye koþmuþ onca insan. Küçük Boladýn umrundamý dünya tarladan dönmüþ akþam karanlýðýnda gerçeði farketmiþ yanan ev kendisininmiþ
Küçük Boladýn elinde çakýsý týrnaðýný törpüler, aðzýnýn sol kýýyýcýðýnda durur, tütün tabakasýndan sardýðý cýðarasý altmýþaltý oynaken sömürmeyi unutur, cýðarasý söner muhtar çakmaðýný bir daha çakar, izmariti ateþler yansa da yanmasa da yarým yamalak söver vapur dumaný gibi kesik kesik üfler
“-iþmeyen ölmeycek mi dünneye gazzýk mý çakacan” der aðzýnýn yanýyla püf-püf üfler farklýdýr onun dumaný küçük evinin çatýsýnda bir leylek yuvasý