Macar odasýnda; toplanýrdý bizim mahallenin ekabir takýmý kýþlarý, çalý-odun çokarýrlardý, ocaktaki ataþa muhabbete Üsük Dede ile Dehmenoðlu’ndan baþka büyükler katýlýrlardý, diðerleri susardý.
“-Anþa Ðelin”, misafiri doyurur, bir kap yemek, iki ekmek, bir kaþýk getirerek ya da yeni çalýnmýþ yarý tutmuþ yoðurt sahana kaþýkla ters çevrilmiþ, bazen de ýscacýk bulgur aþý ala-sulu buðusu üstünde “emmi sovumasýn, ýscacýk ye!” piþmiþ yoksa kuþbeyni dadýktýrýlmýþ pekmezli yoðurt”
Anþa Ðelin odayý siler süpürür, arada bir çarþaflarý yýkamaya götürür.
Alegöz Aþaðý Týrtardaki mandýraya süt yetiþtirmekte Topal Cemilin iþi ne bileyim ne? Dopbili, Satelinin culluk , Gök Mustafa, Adillerin keçi çobaný Ýðdeci Aziz’le ala-vere olmazdý.
bir dee düðünlerde çalgýcýlar da Macar Odasýnda yatar-kalkarlardý
“-gene böyle biðün olcak ya; Köseoðlu yaygýcýlarýn baþýna varmýþ kürklük bakýyoru emme bi türlü garar veremeyo, hankýný tercih edeceni bilemeyo baksayký Musduðoðlu geliyo “-len o(ð)lum Meemed bak-bakayýn bi! hunun gýranýnda biþiy yazýyoru” bakýyoru Musduðoðlu emme yazýlar bildiðimiz gibi deði çit v, isdavroz, çapraz-mapraz gari öyle ya adý belli gatliken bi türlü sökemeyoru tabi, gumaþýn gýranýndaký yazýlarý eveleyo-geveleyo “okuyamadým Köse Emmi” dese olmaycak “-fan…fin fon(g) Köse Emmi valla tam Alaman malý” “-yani eyimidir, o(ð)lum, alayýn mý” “-Alaman malý dedik ya emmi”
Köseoðlu bol keseden gereðinden bi metiro fazla galýn bi kürklük alýyo en bahalý olan Alman malýndan dikdiriyo, gýþ demeden keyyo va! o da yelgeçer cinsinden biþiy çýkýyo üþ gün sonura da her yerinden tifsiyo üzülüyo asgýda yanýndahý keyceklere irenk veriyo
herkes fevkine varmýþ, Musduðoðlu, Köse Emminin depesini atdýrmýþ gene bi ðün, Musduðoðlu gülüþlü kürk hekayesini bire bin gatýp, ballandýra ballandýra annadýrýkana “-epap ben ona “Köse Emmi bu alaman malý bek saðlam, al!” demedim ki” “-do(ð)ru valla “demedin” ki” etirafdan gülüþmeler, felan derkene Köse Emmi çýka-ðeliyo Macar Odasýna Musduðoðlu saklanmýþ filen emme, yer yarýlsa da dibine girse faydasý yok, düþmüþ ele kýsýlmýþ bi kere Köse Dede, doðru Musduðoðlunun üsdüne..
seni(n)kinin, yakasýna yapýþýyoru gayad sakin; “-gel bakalýýým Musduðoðluuu!!! o(ð)lum bu Alaman malý kürk çoð ýscak dutuyoru.. “-len emmi valla ben sana..? “alaman bu malý” dedim” “-benim alamaycam biþiy miydi o meret param olmasa yazdýrý(r)dým Nis’li Abdýllaya” “-yoð emmi bak gene yannýþ annadýn ben “alman bu malý” dedim
“-yoð öyle deme adamýn malý bek muteber, beð eyi bek mukavim bek ýsýcak dutuyoru valla atýlýp gedecen ýscakdan, ben dayfalýyon, bunalýyon keyemeyon.. sen genþsin, daða-daþa çi(f)te-çub(uða)a oduna-moduna ðedersin Alaman boku yemeye de bayýlýyon zati o kürkü gýþ boyu keyecen gabil mi” “-olur, tamam, gabil emmi” “-yemin et” “-valla keycen emmi” “-emme sýrtýndan esmeycen baþka gocuk-kürk yok”” “-tamam emmi söz” “-yoð öyle yaðma, yemin et bakayýn” “-ahdým ossun, valla-talla çýkartmaycan emmi” “-hah höyle , oldu hinci,
evden getirtdiriyo menþur fan-fin-fon alaman malý kürkü “-benden yanný sana gatýn-gatýn halal-hoþ olsun” kendi elleriynen güye keydiri ðibi keydiriviriyo “-sýrtýnda esgisin” “-saðol emmi” yakasýný gurtaramayo, seninkini “þeytan ezapda gerek” misali hadi Allah selamet versin iþallah bana dova edersin”
bir üþ beþ, bakýyo adam guyruðu titredecek yemin parasýný daðýdývýrýyo da Musduðoðlunu cefadan, gurtarývýrýyo
onun uçu, arkadaþ, “-bilmeyon” demek varýkana Nasirettin Hocanýn ettiði gibi galdý ki gavýðýn yok, þadetnamen yok me demiþler hani “bilmediðin boku, get mekdebinde oku”
bilemeyosan eli de kendini de aldatma olur-olmaz iþe çanak dutma”
neyimiþ he mi? “fan-fin fon Köse Emmi tam Alaman malý
“-eyi de adam, eyi saðlam, mu(h)kem mukavim demiþ mi?”
“-dememiþ mi?” “-demiþ mi?” “-sahi dememiþ mi?”
Resim Macar Odasý Çalý / 1853
DÝPNOTLAR kuþ beyni: pekmezli yoðurt yaðlýk: koyu sarý ipek iþlemeli sarý bez baþ örtüsü Nis Adasý : Eðridir’e yakýn bir adacýktý, artýk karaya bir yol ile baðlandý. Ali Saat Karakaya culluk diye kasdedilen hindi, (gulu-gulu, kelkel, kel fatma) yaygýcý: satýlacak mallarýný yayarak gösterip satan sökmek: okuyabilmek yelgeçer: seyrek, rüzgar geçirir üzülmek: (kumaþ için) seyrekleþmek, havýnýn dökülmesi, eðnimek, yýpranmak, eprimek o dallara basmamak: o (gedenlere) taraflara uðramamak, saklanmak, kaçmak hah höyle, hah þöyle, ha þöyle, hah :en ideal þekilde, tam istenilen gibi, tam isabet, denkleþti, kývamýnda yerli yerinde
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.