MUTLULUK KAPIMIZI
Býraktýðýn yerdeyim sanýp beni arama;
Nedamet kapýsýnda diz çöktürdü yokluðun…
Derdime derman ne halt etsin yarama;
Düþlerinde kar–tipi, hayalde soðukluðun;
Nedamet kapýsýnda diz çöktürdü yokluðun…
Býkmadým, usanmadým çýkarttýðýn yokuþtan;
Eyvallah dedim sustum, hergün kendi kendime;
Selamýný bekledim börtü, böcekten, kuþtan;
Tutundum umut iþte ölümün kemendine;
Eyvallah dedim sustum, hergün kendi kendime…
Sen sabrýma yüklenen ordularý kurdun da;
Ben gönül kalesinde bayraðýn mý olmadým;
Bir gün “of” mu iþittin, ciðerimden vurdun da;
Ne vakit kayboldun da gözlerimde bulmadým;
Ben gönül kalesinde bayraðýn mý olmadým…
Ne zaman tamamlasam eksik kalan yarýmý;
Duvak giyen sevdamý dile gelin verdiler;
Sakalýmda beyazý elde tütün sarýmý;
Diz çöktüm, yýkýlmadým, parmakla gösterdiler;
Duvak giyen sevdamý dile gelin verdiler…
Ayrýlýðýn sýrtýmda her santim parmak izi;
Kaç zamandýr çalmýyor mutluluk kapýmýzý;
Hangi mevsim küstürdü bize birbirimizi;
Hangi eller verecek nihayet tapumuzu;
Kaç zamandýr çalmýyor mutluluk kapýmýzý…
Ali ALTINLI – 22.09.2016
Saat: 23:09
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.