“-deste yerlerindeki baþþaklarý toplamayla baþlar ileþberliðimiz bu yüzden, ekme(ði)n kadrini-gýymatýný biliriz yeriz! yere düþse de, çamýra belense de gýrýntý hatda kuru, bayat olsa da...
tarlada ekin iken yolunup deste edilen yýðýn edilen destelerden dýþarýda kalan baþaklarý derilen sap! kaðnýlara sarýlýr yeniden”
“ova tarlalarýndan yýðýnlarýn bir-kaçý birden sallý sarýlan kaðnýlarla alýnýr Çataltepeden, Bel’den alýnacaksa yýðýn, birkaç kaðnýda kaldýrmak göze alýnýr zaba(hý)n leylisinde yýðýn baþýna varýsýn gündoðarken harmanyerine ulaþýrsýn,
beldanat vermek, sap sarmak, kaðný endirmek her babayiðidin harcý deðildir sap sarýlý kaðný dar, dik, bayýr, taþlý, yolaklý, becek yollardan geçecektir. aþýrý(r)san iki belikte galdýramazsýn”
uzun bir gýcýrtý, taþtan seker kaðný, bazen sarýlý sap yuðardý öküzleri, yokar(ý)da kalan kanatlara bardak gibi asýlmamýz da çoðu zaman iþe yaramaz aþtýðý da olurdu hani Allah ecirinin versin ileþberin be! harman galdýrmak deði baya bildiðin çille!”
“narasýn gardaþým! aþan sap bir kaðnýda ga(l)kmaz, yol kýyýlarýndaki çalýlar, aðaçlar sap kaðnýsýný darar da darar çalabildiðini çalar, dedeyin de iki baþaðýn galmasýna gönlü olmaz, .. “-len boba guþlarýn hakký” desen Yaradan maklukatýn nasibini veri(r) beninen çi(f)tmi sürdüler len, ekin mi yoldularda , onnarý Canab(-ý) Allah düþünür” derdi”.
“eee helbet çillesi olacak biraz çeci gýpgýrmýzý Yeldeðirmenin tabanýn ekini Gölyerinin solak yeri nasýl olurdu unu ? nasýl olurdu bulguru Çataltepe buðdayýnýn valla dadýna doyulmaz”
kaðný harman yerine gelir tekerleklerin arkasý önü taþlanýr ganlý dinlendiriðe alýnýr, zelveler çekilir öküzler salýnýp, tellenmiþ yerine þirk düðüm atýlmýþ urganlar çözülür, toplanýr o arada gonþu harmannardan yardýma ðelinir “hadi ooop” var gücine(n) bir anda, hep beraber ýramas kaldýrýlýp ganlýnýn ganatlarý boþaldýlýr caðýþadak yayýlý ðeder”
bir caðýþtýyla, serilir ekin harman yerine mubarekler deste, deste düþer orta tahta itilerek geriye yeniden boyunduruktaki yerine geçer öküzler ve zelveler, sabitleyen taþtan kurtulur teker(lek)ler ve baþlar yeni bir sefer... “-ho! oðlum” der ileþber ..
kendi iþlerinin baþýna döner, komþu harmanlardan gelip yardým edenler kalaylý bakýr taslarda su getirenler baðrýndan indirip elini “-afiyet ossun” der alýp taslarýný geri dönerler…
yeniden yola koyulur ganlý kendi kendine adam, kanatlarýn önünde, oturup sol ayaðýnýn üstüne öküzlerin hemen gerisinde þapkasýnýn altýnda çevre elinde övendire “-ho! bobam” der yine
“kalktý göç eyledi Avþar elleri aðýr aðýr giden eller bizimdir arab atlar yakýn eyler ýraðý yüce daðdan aþan yollar bizimdir”
sað ayaðýný sallamakta söylediði türküye tempo tutmakta "-çilenger attým baða vardý deðdi yapraða kýz ben seni almazsam girmen gara toðraða"
bu çilenger ne acaba baða niye atýlmakta soramazdým, cýzýrtý yapmamak adýna babam biraz daha coþardý
“gel gönül seninle, muhabbet edelim araya kimseyi alma sen gönül ya benim kimim var, kime yalvarayým kaldýr yarendeki karayý gönül
bir yar için gül benzini soldurma halden bilmeyene halin bildirme tabib olmayana yaren sardýrma sonra azdýrýrsýn yarayý gönül
solmazsa dünyada, güzeller solmaz bu dünya fanidir kimseye kalmaz yalan-dolan ile sofuluk olmaz mümin olan bekler belayý gönül”
yol boyunca uzak-yakýn herkese selam verilir, “-golay gele epaapp!, golay gele” hele insanlar taneyle meþgullerse “-bereketli ossuuun gonþuuu, bereketli ossun”
ve herkes dileklerdenden, selamdan görüþmekten görüþtüðünden memnun güleç hesapsýz candan “-u(ðu)rlar ola Hacuu, u(ðu)rlar ola” þevk içinde kývanç duyuracak haber; baþ, sað el ya da kýsaca sesle alýnan cevaptan sevinçle “-hadi hayýrlýsý” “saðlýcakla” “saðlýcakla” “kolay gele” “bereketli ola”
DÝPNOT beldenat: anadat, anatut, adanat eðeyf: (eyef) pinar ütelenerek halka þekli verilir, urgan takýlmadan aktarýlacaðý için sýkýþtýrmayý kolaylaþtýrýr, bir nevi iptidai makara yençmek: aniden sarsmak, fasýlalarla yüklenmek sallý: olaðandan geniþ, yanlara taþkýn becek: zor dönülür yok, keskin köþeli, bucak þirk düðüm / çirk düðüm : çözülmez, aralaþmaz, açýlmaz, zor düðüm ramas: tekerletlerle boyunduruðu baðlayan kanatlarý taþýyan çatal Ali Ekber Çiçek / Derviþ Ali
Çalý/ 1801
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.