dilinin altý da üstü de dikenli pis bir tarla gibidir
tene batýp da dururken hep çýkar sonu hiçliðe
o katmerli oyunlarý hiç bitmez ki onun her aný pusta
kahýrlarý ekip de kopar gönül bahçesinden
sonra da zevkle külünü göklere savurur haspa
sessizce yolcu edileceðin zaman bu fani evrenden
o mahcup rolünü tez de döndürür þirretliðe
kaçýk o beyniyle hep hileli bir duruþu sergilerken
kaçýþta dökülür eteklerinden arsýzlýðý
kaypak bir bardak gibi kayýp da gider ya elinden
ruhunun vefasýz edepsizliðinde kalýr çýrpýnýþlarý
karakterine çok iyi uyar o bulmuþ olduðu gölgesi
týpý týpýna da ayný edepsizliktedir hep eþek saatinde kalýrlar
cehennem mesafesi kadar da yaklaþýr ferman
o yediði halt zakkum gibi yakacaktýr yüreðini her an
bu güne dek kaç vuslatý daha acýmasýzca katlettiði bilinmez
firakýn zerresi bile ortalarda hiç yokken
bakýn da görün ki tüm onca habis kirleri
tek tek çýkar ortaya sýr gibi tutuðu o içinin de içinden
bu onun kör bir intiharýdýr illa müzmin bir yarayý kaþýyan
irinlerini akýtýp da durur hiç durmadan
hep biraz daha diyen istemlerin gelir de o an akla
o sinsi arayýþlarýný da hiç silinmez içinizden
baþtan beri kaypak güreþtiðinden ötürü
belki sizinde biraz bu iþte mutlaka vardý hatanýz
eðer ki sizin de sakinlik iksiri gibi gelen o çekinceleriniz olmasaydý
þu an nefes alabilir miydi onu siz bile bilemezsiniz
koruma içgüdüsü ile adý ayyuka çýkmasýn diyedir her þey
bu yolda her bir þeyinizle de sakat ve mahrum kalýrsýnýz
kapkara günahlarýný temizler o naçar yüreðiniz
ardý
edep ve haya idi
birliktelikte en mukaddes yöndür tek aradýðýnýz
bir zamanlar senin için ben ölürüm ne olursun beni býrakma
diye krizler geçirip de ayaklarýnýza kapandýðýn da
ve sana bu aþk geçici deðil sonuna dek bakidir
dediði adamýn tüm hayatýný da utanmadan çürütür o kafir
söylemesi gerekenleri nedense hiç ona diyemezsiniz
çünkü utançtan incinmesini asla ve asla istemezsiniz
sözün kýssasý o bir kadýn
ne zehir zakkum hikmetse hiçbir zaman da ona kýyamazsýn
gönül dosyanda hep kapkara bir sayfa olarak kalacaktýr
kapýný çalýp dururken hakikat yüklü has mý has gönüller
sen gel diye bir tek ona açmýþtýn o gönül kapýsýný
çamura gömülürken son anýnda tuttun ya ellerini
içini çürüten kirlerini de pirüpak temizledin
birde o pas tutup körleþmiþ olan yüreðini
kýrarak zincirlerini o aþüfte davranýþlardan arýndýrdýn karakterini
insan içine çýkýlýr bir hale ve duruma gelir
gelir ama iþi bitince de bir tilki gibi de sýyrýlýp kaçar
hiçe sayarak tüm kaybettiðin ile zaman ve emeklerini
denir ki ya hiç sýðýnma yaydýn bu yufkadan da yufka saf yüreðime
ya da bari onu tümüyle söküþte de ateþlere atmasaydýn
ve o sinsi gülüþünü de ortadan kaldýr artýk
sýktýn artýk yeter be bil ki sabrýmýn en son nefes indeyim
hiçbir þeyinde de bundan gayri olman da mümkün deðildir senin
koparýp da git seni bana baðlayan o mukaddes baðlarý çýkýp da önüme
zaten bir gün mutlaka çýkacaktýr o eninde sonunda karþýna
peki baka bilecek durumda olacak mý ki o senin yüzüne
o anda gözlerini tiksinerek çekersin onun o nankör gözlerinden
içinin içine her an hicranlar aksýn diye
kopardýðý baðlarý elinde kalýp da vicdanýyla prangalaþacaktýr
o günahkar ruhlu yüreðiyle
yeminler olsun ki onun bundan gayri
karþýna çýkýp da asla ve asla tükürülmez bile o nankör iki yüzlülüðüne…
dersin ki meðer ki sen hiçbir þeye de hiç deðmezmiþsin be kadýn
anladýn…
(18.08.2016) AZAP…
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.En Çok Okunan Şiirleri
Sonrada görme görsen ne olur! -Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin mucizesi… VATAN ELDEN GİDİYOR...! Ahlak güzel , olmalı! Bir nebze gönül “emek-güven-vefa-sevgi ve dostluğu” taşımıyorsa aşkı göremez... -Bir sen göl misali toplandın yüreğim de… -Dert üstüne dert sundun… Nerde kaldı Hakka verdiğin söz... Bıçak sırtı duygular, doğruyorlar içimi! Affet beni baba ne olursun, anla oğlunu!