ikindiye doðru; Köyönündeki Suçatýnda kýyýya çekilmiþ kayýklar kürekleri içinde muþambayla kapatýlmýþ motorlar daha yukarýya týrmanmak istermiþcesine çapalarýný uzaklara fýrlatmýþlar
belli aralýklarla döver, dalgalar kýyýlarý bazen okþar gibidir, bazen aþkeder osmanlý þamarý bitmez kayýklarý ýrlamasý arkalarýndan tutup kaldýrýp lapbadak býrakmalarý kaçýnýlmaz kayýklarýn bir o bir bu yana yatmalarý
in-cin top oynar bu terkedilmiþlikte bir zamanlar Haluk abi vardý þirketin adamýydý “avlýkçý”lara göre þirkete göre de “kopretifin adamý” sanki anlatmak zorundaydý karþý tarafýn haklýlýðýný
oysa; kimse onu saymaktan geri kalmazdý mecburlar mýydý bilmiyorum; gerçekten mi sayýyorlardý sahteydi bence hem de çoðu kez abartýlý, ama hep saygýlýlardý anlayamýyordum niye
aslýnda o; sadece kooperatif baþkanýnýn adamýydý kooperatif; baþkanýn malý baþkanýn demediðini bile yazardý baþkanýn evinde kalýr, Köyönünde kalacaksa bazar ekmeðini, cýðarasýný, baþkanýndan alýrdý onun geleceði saatte demler çayý çay lekeli bardak-kaþýklý, üst üste tabaklar baþkandan baþlar herkese tutardý..
kopretif gurucusu” baþkan Musaçavýþlarýn Dýrdýr Mustan, istediðine para verir isterse “pangadan gredi bile alýverir”di .. kopretif arabasýnýn önünde hep o oturur kapýsýný her zaman birileri ama illa Müdür açýp-kapatýverirdi adam kendi kapatamaz gibi..
avlýkçýlar köye döndükten sonra in-cin top oynardý Köyönünde aradan zaman geçer ve neden sonra Haluk’un yanýna uðrarlar nedense aðlarý yoklamakdan dönenler “þöyle bir uðra”mýþ olurlar kendiliðinden demli çay dolar hem çay, hem cýðara içerler bekleye koyulunur
bir-kaç diþli, bir-kaç sudak Allah ne verdiyse “-ýrafýk hunu halledelim” derlerse bir çýrak kocaman bir býçakla iþe koyulur suya yakýn kayalýklarýn üstünde ilk iþ solungacý çýkarýp, basarak patlatmak olur, yeðe kediler tetikte
kalfa düzeyinde biri iþi üstlenir gazocaðýnýn haznesinde mor ispirto alevlenir yoðun bir pompalama ile hüner gösterilir önceki kýzartmadan arta kalan yaðla eski, kirli sac tava ateþe koyulur bayat-balýk kokusu unutulur
bu; hemen giriþinde seçme tezgahý bulunan balýkçý tolunda; kalakalýnmýþ elindeki soðumuþ, koyu demli çayý yudumlayanlarca ve ellerinde sömürülmeyi unutmuþ cýðara ortalýðý acý tütün kokusuna bulamýþ elden ele gezen, kimin olduðunun önemi olmayan tabaka biraz tütün olsa da kaðýt kalmamýþ, dýþarýdan kýyýyý osmanlý tokadýyla þamarlayan dalga sesleri duyulur ve ondan geri kalmaz ne fýrtýna ne yaðmur
lastik cizmeler, yýrtýk-pýrtýk pantolon sarý muþamba yaðmurluklar herkesin sýrtýnda kulaklarý yarý hýfzeden orlon siyah yaðýrlý takkalar balýkçý barýnaklarýnda; ya uyduruk kerevetlerde, ya yere serilmiþ hasýr ya da çul üstünde ne zaman serildiðini unutmuþ yüklük bilmez sýralanmýþ þiltelerde baðdaþ kurulunur, olmadý yan yatmýþ, ters çevrilmiþ balýk kasalarýna oturulur
ev sahibi o olsa da ziyafet Haluðadýr iþin aslý, “ertesi günkü hesap”, herkesin davasý elinde iki cýrt firenk, iki soðan, bir bayat ekmek kýzaran balýktan haberi yokmuþçasýna ekmek arasý edecekmiþ, üleþecekmiþ güya derdi tuz istemek belki biraz da Toprak-Su memurlarý üstüne muhabbet etmek bir þekilde ayaküstü de olsa Motorcu Doðan da sofraya sokulur çömelip, baðdaþ kurup oturur.. plastik bidondan bayat ekmek nar gibi kýzarmýþ kýlçýksýz balýða karabiber, kimyon yarýlmýþ domatise illa tuz ekelenir yumulunur..
bir yandan çay tazelenir, hazýr gazocaðý yakýlmýþken arkaya kalanlar sofrayý toplayýp, bulaþýk yýkanýrken köþelere çekilinir, duvara yaslanýlýr ya ders çýkarýlýr Motorcu Doðan’ýn geçmiþinden topukla yer oyulur, ya söðüt dallarýyla bölünmüþ deliklerden hýrçýn göl, seyre koyulunur
ya açýk kapý önünde bekleþilir sessiz, ya ufuk, ya deniz ya da sicim gibi yaðan yaðmur izmaritler ya kapý arkasýna fýrlatýlýr ya tolun deliðinden dýþarý berbat bir manzara halini alýr en kýsa zamanda kapý arkasý. dikilenler sýkýlýr, açýk kapýdan pardý altýna çýkýlýr izmaritler sað ayakla bir güzel çýynanýr çamurla izmarit hallolur atýlan aðlar mahvolmuþtur
umutlu-umutsuz “-len epap” diye baþlayan ve illa küfürle devam edip sonlanan ya bir malihülle , rýzýk kaygýsý ya da falancayla-filanýn karýsý-kýzý olduk-olmadýk bir konu kimbilir kaçýncý kez bahse konu olur ar edenlerin boynu burkulur
olmadýk birileri hakkýnda “ileri geri” sözde gençlerin muhabbetleri olmadý itiraz eder bir diðeri bu arada çoðu kez restleþilir taraflar ayrý uçlarda kümeleþir bu defa da karþýdan karþýya konuþulur “-arkadaþ dediðin doðrudur, benim tav olduðum koðlamanýn ne nüzumü var üsdelik o adamýn kendide burda deði sen de gözününen görmedin adamýna(n) bi meselen varýsa erkekçene geçersin annacýna dobura-dop yüzüne söylersin biz burda gonþuyuz, hýsýmý akrabasý olan var ayýb olur” nefes alýþlar hýzlanýr, yüz renkleri pembeleþir, morlaþýr araya birileri girmeye kalkar, “sonura” hesap sormalar konusu söylenmez, kararlaþtýrýlþýr taraflar hýrsa boðulur
Kara Osmanýn Hida(ye)t aðýrlýðýný koyar “-cýlkýný çýkardýnýz len ..ýna godumun epap etçeðniz iþin” diyerek hiddet-savar ortalýk yatýþýr derekap .. o küfürle süsleyerek devam eder “-dost var duþman var ele-ðüne ðarþý “tavýk seni daþlarýn, emme sahabýyýn hatýrý var böyle olur-olmaz þeyler?? üsdelik görmüþ ðibi valla bunnar gevþek iþler býrakýn endekinneri gün olur, iyiyken kötü olunur sanki kendileri laf çýkarmýþlar ðibi buradaký epaplar mahçýp olur”
derken yoðun bir motor sesi motosikletin sesinden bilinir kimin geldiði havayý aðýr bir benzin kokusu kirletir bir kenarda motor stop edilir, ayaklara yere basýlýp eldivenler çýkarýlýr motor geriye doðru kaldýrýlarak çekilip, ön tarafý hafif þaha kaldýrýlýr tokalaþýlýr, konuþulur biraz önceki me’zu unudulur
gençler elbirlik eder, ýðrýp bir kayýða yüklenir “- nerede balýk oynadýðý” duyumu dile gelir ekabir takýmýnca rota çizilir, çapa toplanýp kayýða binerler biri kayýðý önden kaldýrýlarak arkaya iter uzun bir sýrýkla yön deryaya çevrilir yan taraftan baþka bir kayýða “-ýarasgele” deyen bir-kaç kiþi daha doluþur “-iþallah bu sefte aðlar doludur”
kýyýdan uzaklaþýlýr, ip dolanýr motora, alýþtýrýlýr hýzlý bir kol atýlýþýyla “viskinson” motor çalýþýr kayýðýn arkasýnda yüzler deryaya dönük, yola koyulunur, bakýþlar donuk hayýr dualar, hayra yorulunur bakýþlar umutludur..
ve arkalarýndan yeni yetme bir-kaç kiþilik bir kayýk daha toraman döðmeye ne olmaz-ne olur birþeyler umulur “- i(n)þallah bereketli olur” yola koyulunur olur mu olur olur olur
olur-olur..
“-haydin rastgele” bereket umulur!
DÝPNOTLAR ýrlanmak: sallanmak, yerinden oynamak, düþmeye yüz tutmak tartýda baþkan hariç herkesten kýsardý(kopretif namýna) Bayram Çelik yaðýr: yaðada, terden aþýrý kirlenmiþ kumaþ, yaðlý kir, çiðnenir malihülle: parasal açmaz, sýkýntý kov/koð: dedi-kodu, gýybet, çekiþtirme ýðrýp/ýrýp: (trol) balýk aðý ýðrýp çekmek: file þeklinde büyük að ile gölün dipten taranmasý IRIP: eskiden balýkçýlarýn balýk tutmak için kulandýðý bir takým holta düzeneðinin yerleþtirildiði aðaç tan yapýlmýþ kasnaða denir _
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.