PAPATYA GÜNLERİ
Bir gün küfrü basýp gitmek var da,
Ah bu kaldýrýmlarýn hatýrý.
Bir gün;
Çorbacýya,
Garsona,
Simitçiye,
Biletçi ve diðerlerine,
Alýn ulan hatýrýnýzý demek var da,
Gittiðim yerde ya yoksa mercimek çorbasý.
Cami avlusu yoksa
Güvercin,
Vapur düdüðü,
Ýskele verilmeden atlayan adam yoksa
Patlýcan yoksa mesela denizde,
Beyefendi derse muavin minibüste,
‘’Birader’’ yerine.
Ya gittiðim yerde minibüs yoksa?
Bir gün kalayý basýp gitmek var da,
Ah bu çöplerin hatýrý.
Kýrpýlmýþ hayatlarýný dinlediðim garibanlar,
Kapýya gelen dilenci,
Dua kitabý satan adam,
Dönerci,
Nargileci,
Oysa ben nargile içmeyi de bilmem,
Sigaradan baþka, o bile; kýsasýndan hayatým gibi.
Küfretmeyi de bilmem pek aslýnda,
Hani aðzýnda küfrün süs gibi durduðu,
Koca aðýzlý bir adam da deðilim aslýnda,
Belki de bu yüzden bu þehirdeyim,
Küfretmeyi bilemediðimden.
Aslýnda bir gün kalayý basýp gitmek var da;
Ben bu þehrin,
Hiç görülmeyen papatyalarýný seviyorum,
Tamam, her yer taþ,
Her yer aðýz dolusu kalaylýk bu þehirde,
Ama bir yerlerde papatyalarýn açtýðý besbelli
Yoksa
Çorbacý, garson, simitçi, muavin
Sonra ben,
Ne iþimiz var bu mezbelelikte,
Belili ki bir yerlerde papatyalar var,
Belli ki biz,
Birilerinin baharý olmuþuz,biz bilmesekte..
Erkan ÇEVÝK Ýstanbul/Nisan 2008
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.