Ne hoþ þey Tanrým þu þarap
seni büyük harflerle yazdýrýyor buruk bir havayla
bir sahilden çekip gitmek ne hoþ gözüküyor
Ahmet aðabey’de severdi içmeyi
Bizim evin aþaðýsýndaki Fransýz mösyölerde
kýskanýyorlar Ahmet aðabeyi
Ahmet aðabey yudumlayarak içmezdi
yanýnda peynir de istemez
aðzýna diker dirseðiyle silerdi
bir gün mösyö þarap geldi
böylece bir kez daha sayýlý yerlerinden öptüm
yürürlüðe girdi uzayan saçlarýn
ele ele gidiyoruz seninle
böyle canlý bir saç görmedim ömrümde
bir de boynun var
babasýnýn kýzýna baktýðý gibi
bakýyorum,bahsini ediyorum
beni izliyor Ahmet aðabey
dirsekleri kirleniyor
kantocu peruz’u hayal ediyor
belki de yaþýyordur hala
onunki yalnýzlýðýn melankolisi
cezayir menekþelerini kurutuyor
boynuna asýyor yalýn kalanlarýn
dirsekleri kaþýnýyor
fikrimin ince gülü çalýyor
þýmartýyor Ahmet aðabeyi
serkldoryan sigarasýný çok severdi
belki onun için ters yakardý hep ilk seferde
omuzuna simrug kuþunu koyup
yalnýzlýðý kutsallaþtýrýr
Ahmet aðabey Fransýz mösyölere taþ çýkartýr
Tanrým þu þarap denilen þeyi belki hiç tatmadým
eðer ki içseydim günahýný bir çiçekçi kadýna yüklüyebilirdim
ne hoþ þu þarap denilen þey Tanrým
belki sadece bunun için ölebilirdim.
Þiir karadýr aðabeyler’
temmuzikibinonaltý’
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.En Çok Okunan Şiirleri
Therese Levasseur Salıncak 8:2=0 Burası İzmir bayım Vurun sazı tellerinden Sabahın körü Sıcak rahle Ruhsuz adam. Trım trak Minik akordiyon