ÂŞIKLARA ÖLÜM, DÜĞÜNDÜR!
KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
kazimozturk@yenikonya.com.tr
ÂÞIKLARA ÖLÜM, DÜÐÜNDÜR!
Allah’a ne kadar þükretsem, ne kadar hamdetsem yine de az! 13 kitap hazýrlamayý nasip etti! 14. Kitabým; “Âþýklara Ölüm Düðündür” de hazýr durumda! Ýþte o kitabýmdan kýsa bir bölüm;
Ölüm; son nokta deðil, üç noktadýr! Ölüm, ansýzýn gelir! Ölüm; son uyku deðil, son uyanýþtýr!
Bir gün olur, götürürler evinden,
Allah’ýn adýný býrakma dilinden,
Kurtuluþ yok Azrail’in elinden,
Dünya kadar malýn olsa ne fayda!
Hayat sistemi. Zamaný gelen doðuyor, zamaný gelen ölüyor. Yüce yaratan, þaþmaz olan bu sistem çerçevesinde hükmünü icra ediyor. Ölüm kaderdir. Ölümden kaçmak mümkün deðil. Kimse, doðma konusunda yetkiye sahip deðil. Kimse, anne ve babasýný seçmekte de özgür deðil. Yine ayný þekilde; ýrkýný, vatanýný, ülkesini, dilini, dinini…seçme hususunda da yetkili deðil.
Eðer anne ve babamýz Müslümansa, Müslüman olarak dünyaya geliyoruz. Baþka bir dinden isek, o dine göre doðuyoruz. Ta ki; ergenlik (mükellef) çaðýna gelinceye kadar. Bu yaþa geldikten sonra artýk; yaptýklarýmýzdan, anne ve babalarýmýzýn yaptýklarýndan, etrafýmýzýn hal ve hareketlerinden sorumlu oluyoruz. Þayet zamanýnda anne ve babalarýmýz; Müslüman olmakla birlikte uygulamalarýnda Ýslam’a uymayan hususlar varsa, onlara müdahale etmek görevlerimiz arasýnda sayýlýyor.
Yaratýcý; bu dünya hayatýmýzýn düzenli gitmesi, yanlýþlara düþülmemesi, zikzak çizilmemesi… için “kanun” ortaya koymuþtur. Bu kanunun daha iyi kullanýlmasý, daha iyi uyulmasý yönünde “Yönetmelikler” ihdas etmiþtir.
Önce böyle bir Kanunu kabulleneceðiz. Kanunu kabullenmeden uymamýz söz konusu olamaz. Kanunu kabullenmeye de mecburuz. Zira baþka kanun yok. Þunu dememizin bir anlamý yok;
“Ben bu kanunu benimsemiyorum, bu kanuna uygun hareket etmiyorum, etmeyeceðim.” Farz edelim böyle dedik veya kanuna kafa tuttuk; gerçekten bu kafa tutuþumuz samimi mi? Yoksa ilerde geri dönüþ mü yapacaðýz? Veya benimsemediðimiz kanuna ve kanun koyucuya kafa tutmak, isyan etmek, karþý gelmek, dediklerini yapmamak… gibi bir durumda kanun koyucu;
“Madem öyleyse benim arazimi terk et, baþka, benim olmadýðým bir araziye git!” deme hakkýna sahip. Yaratýcýnýn kanununa uymamakta ýsrar ettiðimiz vakit, þunu da diyecektir, demesi normal;
“Eðer benim kanunlarýma uymayacaksan, inanmayacaksan, benim dediklerimi yapmayacak, bana karþý geleceksen…verdiðim rýzýklardan kullanma; karnýný doyuracak yiyeceklerden yararlanma, çeþit çeþit giydiðin elbiseleri giyme, aldýðýn nefesin parasýný ver, kullandýðýn güneþin ücretini öde, sana göz verdim; rahatça bakýyor, dünyadaki güzellikleri temaþa ediyor, renklerin zevkine varýyorsun! Burnun sayesinde; her kokuyu hissediyor, güzellerinden haz alýyor, nefes alýp verirken bu organ sebebiyle sýkýntý çekmiyorsun! Kulaklarýn her sesi duymakta adeta bir anten gibi! Duyamadýðýn zaman rahatsýzlanýyor, haþinleþiyorsun! Ellerin sanki bir kepçe gibi! Her arzu ettiðini hiç düþünmeden, hiç problem yaþamadan alýp tutabiliyorsun! Ayaklarýnla da; her istediðin yere gidiyor, her arzu ettiðin þehre ayak basýyor, icabýnda koþuyor, zýplýyorsun! Kalbin doðduðu andan itibaren saat gibi çalýþýyor! bir an bile; “ben yoruldum artýk dinleneceðim” demiyor! Mide öyle, akciðerlerin öyle, baðýrsaklar, pankreas, karaciðer… hepsi verdiðim görevleri tam ve eksiksiz yapýyor! Gelelim beyne; bütün hareketlerini merkezi beyin! Dünyada yapýlan bütün icatlara imza atan o! O olmazsa hiçbir iþ olmaz! “beyin ölümü” demek, insanýn fonksiyonlarýnýn ölmesi demek! Eðer bu ihsanlarýma karþý yine de bana, kanunlarýma karþý geleceksen, býrak bunlarý, kullanma!”
“Mümkün deðil” diyorsun deðil mi? O zaman ilahi kanun çerçevesinde hareket edecek ve O’nun yolunda gideceksin.
Biliyor musun hiç, günahlar ferdi?
Sevinç de, elem de ayrý, dert; herkesin derdi.
Ne yaparsan yap, herkesçe görülecek,
Kaçýþ yok, karþýlýðý tastamam verilecek!
Bir gün bu dünyanýn sonu gelecek,
Bazýlarý aðlayýp, bazýlarý gülecek!
Biliyor musun; güldüren de O,
Aðlatýp, öldüren de O!
Ýnsanlýk tek ölçü; iþlemez tekfir, kibir,
Biliyor musun, fakirin de, zenginin de kefeni bir!
Hazýr mýsýn?
Ýman, tutunacak görünmez ip,
Hep birden o ipi çekip,
Þuurlu bir ekip,
Olmaya hazýr mýsýn?
Doðduðun gibi tertemiz his,
Tortusuz, arý ve nefis,
Ne þeytan ne de nefis,
Kirlenmeden akmaya hazýr mýsýn?
Vahdeti bulmak için,
Murada ermek için,
Hakk’a ermek için,
Dik durmaya hazýr mýsýn?
Sahteler senin olsun,
Maskeler senin olsun,
Softalar senin olsun,
Riyasýz mümin olmaya hazýr mýsýn?
Yürüyerek þerlere aldýrmadan,
Sükuneti koruyup etrafa saldýrmadan,
Siyonist akrebi Aksa’yý doldurmadan,
Kur’an’ca yürümeye hazýr mýsýn?
Ebrehe de Kabe’ye yönelmiþti!
Ebabillerle, koskoca filler elenmiþti!
Firavun da son nefesinde eman dilemiþti!
Firavun’a karþý Musa olmaya hazýr mýsýn?
Körler arasýnda þaþý olmadan,
Saðýrlar gibi yapýp, sessiz kalmadan,
Aklýný, fikrini þeytan çalmadan,
Ýtibarlý insan olmaya hazýr mýsýn? (18 MAYIS 2016)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.