her sürüde onca keçi koyunu en fazla iki-üç kelimeyle tanýrdýk
her birinin bizim yanýmýzda bir adý vardý “-bizim” olana, kendimizce isim koyardýk
alayabýr , karayabýr, kula , çomak , ger , çapar , þelek , sakar, alakeçi, yanal, kabak karado(ðu) , kýrdo(ðu), ger do(ðu) falan keçi, filan koyun yok, sürünün geldiði yerde alýrdýk soluðu,
konu-komþuya çobana, sorulur sürü nereye gitmiþse eftiklenilir aramaya çýkýlýrdý derken bir canavar kabusu herkes de ertesi sabah iz ya da sürek avý
adamlar bir kol halinde köyün hemen yakýnlarýndan belli aralýklarla, hep birlikte iz sürerlerdi gözlerini izlerden ayýrmadan domuz kurþunlu çifteleri elleri tetikte kömür karalý yüzleri korku verirdi sürek avýnda köy gençleri
genelde elleri boþ dönerlerdi tavþan bekleyenlerin kursaklarýnda kalýrdý hevesleri sýra canavar eti sevenlerin “derde dermanýmýþ” derlerdi.
“-darb-ý meseldir ya esgiler deyviridi “canavar yavrýlarýný yuvadan çýkarmýþ dünya alemine, bi depeden serrederlerkene bakmýþler bi goyun sürüsü yaylayýp duru(r) yavrýlarýn hepisinde bi marak ayný cenaha mayýl mayýl bakýyollar analarý “yavrýlarým iþde onnar bizim baþ yeyceðimiz” “yeyelim” “yeyelim” deye sevinelek galgýþmýþlar “duruuun” demiþ analarý “durun hele Canab-ý Allah onnarý sürüynen vermiþ emme baþlarýna da çoban gomuþ ona i(n)san deller iþdee ondan uzak durun” … “çobanýda yeyelim” “-üsdelik de Canab-ý Allah bize, onu yemeyi de yasaklamýþ” “yetmeeezz.. üsdüne üsdelik o da bizim duþmanýmýz”
bu böyle sürüp gederkene yavrýlardan biri atýlmýþ “-emme orda bize benzeyen biri var çoban ona biþey demez mi” “hahn” demiþ analarý “hanh ben de onu deyceðdim .. “iþde o asýl o bizim en birinci düþmanýmýzdýr bize benzer, bizden deðildir, sahýbýna yaranmað uçu bize hayatý zýndan eder, fýrsat gollar, fýrsantýný buldu muydu anamýzdan emdiðimiz südü burnumuzdan getiri bize benzeyip de bizden omayandan gorkun Canab-ý Allah yardýmcýmýz olsun”
“-canavar zarar vermek için yemez.” “-ehtiyacýndan fazlasýný sonura yemek için gömer.” bir diðeri “-ne malim ya öldürmüþler ise yavrýlarýný” “-epap onu aðýlý etle öldürürler o da yavrýsý kendi öldü sanýr terkederimiþ o daðý” “-sen de canavarý öyle metetdin ki son peygamber gelmemiþ ossa peygamber sanacaz canavara tüfek sýkdýk deye cehendem’deki Gayya Guyusunda yanacaz”
bir sürü canavar hikayeleri, efsaneler týlsýmlar, dualar, adaklar köye dadanmýþtý bir kurt sürüsü tedirgin oldu köylü gece nöbet tuttu çobanlar meðer sürüyle gelmiþ böcü .. boðazýný sýkýp-sýkýp telef etmiþ sürüyü Dört Osmanlar sabah kalkýp baksalar uyumuyor, leþ sürüsü koyunlar aðýtlar yakmýþ aðlaþmýþlar koyunsuz kalmýþ Dört Osmanlar
"-Körmelit Bulcada canavarý yaralamýþ canavar yelyopurdumunan buna saldýrmýþ, çarpýnca barabar yere düþürmüþ, senin Kör Melidin ödü sýtmýþ beti-benzi ðetmiþ, üþümüþ, duma olmuþ, öðsürüken ayýkmýþ ha deyinþe kendine ðelememiþ
canavarýn etini beliþdirmiþ konu-komþuya daðýtmýþ her þeye eyi gelirimiþ her derde dermanýmýþ..."
“-bi seneler de… mal bekcisinden alamadýk tavýklarý boðazýný sýkar sýkar atardý” zati “-dilki guyru(ðu)nun girdiði delikden girer”; perem-perem daðýdýrdý ortalýðý bi de tavuklara kýran girmiþti dün falancalarýndý, bu gün filancalarýn kümesi Adilin Arif köy tarlasýnda öldürmüþ sansarý, yüzmüþ getirmiþ derisini. bereket millete ýra(ha)t bi nefes aldýrdý"
DÝPNOT
yabýr: uzun sarkýk kulaklý kula: kýrmýzýya çalan renkli çomak: küçük kulaklý, kulaksýz ger: kýrmýzýya çalan beyaz kýllý çapar: kýrçýl, beyazlý siyah kýllý þelek: boynuzu görkemli-þekilli olmayan, boynuzun birisi kýrýk, diðerine göre düzgün deðil kabak: boynuzsuz veya çok küçük boynuzlu do(ðu): dik, orta büyüklükte kulak aðý: zehir sanmak: zannetmek Gayya Guyusu: Cehennemdeki en derin azap çukuru (herhalde) dadanmak: kendisinin olmayan (örneðin bir yemiþe, kovana) tatlý bularak, tekrar tekrar yemeyi adet haline getirmek böcü: canavar, kurt yelyopurdumuna(n) / yelyopurdumla: aceleyle, düþünmeden, panikle, teleþla, birileri tarafýndan dolduruþa getirilerek panik ve þok ile hareket etmek, konuþmak, koþmak, kavgaya giriþmek duma / dumaðý: nezle, grip, bronþit, soðuk algýnlýðý gibi hususlardan gözlerin etkilenmesi, yaþarmasý beliþtirmek/bölüþtürmek: pay etmek mal bekçisi:teyin, gelincik (sincaba benzer etçil bir hayvan) kýran: kütlesel ölüm getiren bulaþýcý hastalýk
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.