köye gelen her arabanýn peþine düþer soluðumuz taþana kadar güya yarýþýrdýk çoban köpekleri gibi Yalvaç pazarý Pazartesiler ya da Senirkent pazarý Cumartesi günleri, pazardan gelecek babalarýmýzý bekler pazara gitmeseler gene de bize alýnacaklarý sýralardýk aslý yokmuþ kimin umurunda ötekiler gibi sen de sýrala.. þeker.. düdük.. papba! zengin çocuklarýnýn hayal gücüne çaresiz kalýr, boyun büker, el –pençe divan durur, önümüzü ilikler þapka çýkarýrdýk fakirliðe, kendimizin deðilse bile babamýzýn pazara gidememiþliðine hayýflanýrdýk,
arkasýndan koþtuðumuz kamyondan iner birer-ikiþer Kör Kamilin, Cura’nýn kamyonuyla pazara gidenler boynundaki lamba-bacasýný koruyarak kasketlerinin tozlarýný alýrlardý dizlerine vurarak kol yenleriyle kaþlarýný sývazlar tozdan arýnýrlar olmadý silkinirler heybeler indirilir kimler, neler zenginler; neler-neler almýþlar, seyre dalardýk, ilk fýrsatta bize de alýnmasý için nazlanýrdýk
kamyonun kasasýndakiler dikkatlice uzatýr kasaya ardýlmýþ heybeleri önce ýsmarýçlar sahiplerine teslim edilir üste kalan para varsa verilir parasý yetmemiþse “-biz bobanýna hallederiz” denilir hele alýnan, kendimiz içinse son sürat “-doðru eve” karþýmýzdakilere kendimizli müjdeler verir adeta uçardýk,
illa çocuklara pantul pabýç penisilin-gripin, çay-þeker, ýsmarýç her çocuk kendine alýnmýþçasýna sevinç içindedir sonra elbirlik kahve önünde muhtarýn mektuplarý daðýtmasý beklenir komþularý dahi kollardýk,
“-ben eletivereyin” diye giderilir asker mektuplarýnýn kimsesizliði alýnan “nektip”leri komþulara iletilir her gelen için mektup yeniden okunuverir analarca, mektubu okuyan tamamlasa da kelimeler özellikle yüklemler elbirlik yinelenir tez elden asker mektuplarýna cevaplar kaleme alýnýr sanki haberi varmýþ gibi eþten-dostdan selamlar yazýlýr karanlýk çökmüþse.. kandil yaklaþtýrýlýr okumasý varmýþçasýna kalemin ucuna odaklanýlýr hürmette kusura bakýlýr, okuma yazma bilenleri köydeki en büyük adam sanýrdýk
kimden, en son ne zaman mektup geldiði kimin mektubunda ne dediði, herkes tarafýndan bilinir asker fotoðraflarý elden ele geçirilir herkes kendinden öncekine “-yeter gari” diye sözde gücenir kollarý açýk, tüfek, kasatura ellerinde baþýnda siperlik birileri vurur ellerini dizine “vay beee!” top-tüfek, altýndaki cip, cemse, sanki onun sanýrdýk, yalnýz baþýna koruyor vatanýmýz hissine kapýlýrdýk köyce gururlanýrdýk