Ve bir kadýnýn saç telleri arasýnda dolaþan firketelerdi hayallerimiz... Ne umutlar býraktýk; Dert ortaklarý saydýklarý, Sidik kokan birahanelerin o dudak kýrmýzýsý ahþap masalarýnda.
Vurdumuz duydukça insanlarý,bulutlarý,yaðmurlarý; Yýldýrýmlar yaðdýrdý; Ölüm korkusunu ürpererek hissettiðimiz turuncu gecelerde, O ’’Yüce’’ dedikleri Tanrý...
Kapý zilleri,iþkence aletlerine dönüþtü yaprak yaprak, Ve beþ parasýzlýk konuldu ceplerimize uyku vakitlerimizde. Üç beþ parça ekmeðin tadýný bile alamadýðýmýz , Kurþuni renkleri hissettik ense köklerimizde.
Masmavi bir gökyüzü diledikçe, Güz karasý bulutlar kucaklar oldu gün ýþýklarýmýzý, Ve ekmek derdine düþtük hafta sonlarý. Biz aydýnlattýkça masa lambalarýmýzý; ’’Yüceldi’’ gece yarýlarý ve kilise çanlarý.
Sosyal Medyada Paylaşın:
çağrı kondakçi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.