Ne çok üþütüyor bugün bakýþlarýn
Ezber bozan gülüþün den bir esame kalmamýþ
Sesin bitkin
Yüzün kederli
Taziye diler gibi dilindeki sözcükler
Seni tanýmamýþ olsam
Ruhunun ýrmaðýndan arýttýðýn suyu içmesem
Aydýnlýðýnda karanlýðýn maðlubiyetini görmesem
Ak/Deniz gözlerini gökyüzü çalmýþ diyeceðim
Sen deðilmiydin
Hüzün ölüm gibidir
Aradaki gizemli dengeyi aþk kurar
Çünkü; aþk simyadýr diyen
Öyleyse nedir içini kemiren
Islak kirpiklerine tuzlu yakamozlar serpiþtirip
Cüretsizce yanaðýndan sakalýna süzülen
Oysa sensin...aðlarken bile beni güldüren
Ýçimdeki sükuneti kale gibi çevirip
Saltanatýný hiç bir fýrtýnanýn yýkamayacaðýný söyleyen
Yüreðimdeki zýtlýklarý yenmeme imkan veren tek adam
Biliyorum
Vuslat sonsuz mavilikte tutamadýðýmýz bir bulut
Umarsýzca düþ kurmaksa çok yakýcý bir özlem
Üzülme sakýn...
Ben hep yanýnda,yakýnýnda olacaðým
Ýstersen sessiz sohbet eder.
Bakýþlarýmýzla okþarýz birbirimizi ...
Yada istersen
Ayýn süt rengi ýþýðýyla aydýnlanmýþ
Issýz sokaklarda uzun uzun dolaþýrýz...
Avucumda senin narin parmaklarýnýn
Sýcaklýðýný hissederken
Belkide
Tatlý bir meltem esintisiyle kumsalda sarýlýp uyuya kalýrýz
Ve sabah olduðunda
Ýçimizdeki gecenin matemini bitirip
Bir martý sesiyle baþýmýzý gökyüzüne uzatýrýz.
Dilek USTA.