***Duvara dayanmış halde duran yatağının hemen yanında eskitme ahşaptan üç çekmeceli konsolu dururdu. Üzerine itina ile dizdiği İbranice kitaplarını defalarca okumuş olduğunu biliyorum. Tüm kıyafetleri bu üç çekmeceye sığıyordu Muşka'nın. Bu odaya her girdiğimde, otuzlu yaşlarında ailesinden, tahminimce sevdiği adamdan, doğup büyüdüğü topraklardan koparılmış bir insanın, ölmek için dua ederken yaş..
»»