YORULDUM
Hangi vicdansız yağmur damlalarını fısıldadı kulağıma
Hangi hain gök gürültülü şimşekler çaktı içimi yok edercesine Kirpiklerimin ucundan göz bebeklerime bir yağmur yağdı Bir rüzgar esti göğüs kafesimin kapısından kalbime doğru Seni var etmenin çabasında iken ben Seni hiç yaşamadan bitirmekten yoruldum Penceremden çocuk seslerinin uğultusu ve O bilindik yalnızlığımın içinde bir dar ağacı İlmeği boynuna geçirilmiş bir bahar Ve hazana teslim olmuş bir mevsim Ben bunlara direnip başkaldırırken İçime bardaktan boşalırcasına yağan yağmura Ve kış gibi üşüyen kalbime sarılmaktan yoruldum Bu köhne hayatta senden başka ne istedim de Senden başka herşeyimi kaybettim Bir tek seni kendimi öldüresiye içimde yaşatırken Nefessiz kalan ciğerlerime vurmaktan yoruldum Seni her yüzde aradım Seni her bedende yaşattım Seni sustukça Seni içime yazmaktan yoruldum Hangi vicdansız yağmur damlalarını fısıldadı kulağıma Hangi hain gök gürültülü şimşekler çaktı içimi yok edercesine Öldüğüm yatağımda nasıl ayağa kalkarım Zindana çevirdiğin odamdan Güneşin doğuşunu nasıl izlerim Nasıl kendimi baharın kollarına atarım Ve nasıl içim kan ağlıyorken Kendimi güler yüzlü olduğuma inandırırım Hangi sokağın tavanını gök mavisine boyarım Hangi şehrin benim özgürlüğüm olduğuna kendimi inandırırım Hangi denizin kıyısına demirlerim kendimi Ve hangi çiçeğin kokusunda seni doyasıya koklarım Birazdan sana dokunacağım Biraz dinlediğin şarkılarla Biraz okuduğun bu şiirle Ve biraz gecenin ilerliyen saatlerinde içindeki yalnızlığınla Belki biraz susacaksın kendine Kim olduğunu nerde olduğunu düşüneceksin Biraz hayal kuracaksın Mutlu olmak benimde hakkım diyeceksin Sen bunları düşlerken Gözlerinden biraz yaş akacak Yastığın ıslanacak Ranzanın soğuk demirleri içini üşütecek Sen bunları yaşarken Ben seninle yaşıyamadığım her güne lanet edip Kendi kendimi zindana atmaktan yoruldum İbrahim DALKILIÇ ( 03/10/2013 // 22:20 ) |