"Allah Azze ve Celle"
Gün yolculuk günü lakin maddeten değil yine bu sürgün. kaçabildiğim bu kaçıncı peron kaçıncı istasyon? hangi kararın evveli ve hangi ayrılığın ertesidir yine bu boğuştuğum. sökülüp giden bir ruh ve inancım Rahim ve Kerim olanda. O ki çürümüş kemikleri toplamak da zorlanmaz, değil ki benim bir arşın ruhumu toparlayıp koymasın şefkatiyle göğsüme. Hallerden bir hal var ki başımda, ilkin tokattı, ikincisi en zorlusundan bir imtihandır bilmekteyim. Ve her zerre için ayrı ayrı yapar o planını, ki ben yeryüzü halifesi nişanıyla gönderildiysem buraya, ki koşarak ilerliyorsak o vuslata, Allahuekber derken şefkatinin yüceliğini de bilir, kısılıp kaldığım, içine sığamadığım bu ceset parçasında bunca hüzne ve acıya, güler geçerim..
"Allah Azze ve Celle" bunu bilir, bunu söylerim..