- 1771 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
Sevmeyi Öğreneceksin
Sahibine mektuptur,
Sevmeyi bilmeyen kalbin sevmesini öğrenene kadar direneceğim. Ben böyle birisiyim derken seni olduğun gibi kabullenmenin erdem olduğunu sanmıştım, yanılmışım. Kafama koydum, bu sefer sana sevmeyi öğreteceğim. Çünkü dünya SEVGİ üzerine kurulu.
Belki bir kişiyi daha bu sevgisizlikten kurtarırsam cennette bir taş daha yapmış olurum, kim bilir? Şimdi öbür tarafın muhasebesini yapamıyorum. Buna zaman karar verecek.
Başka yolu yok, sevgiyi öğrenecek zalim yüreğin. Dilin ne zaman seviyorum dese, zehir kusan yüreğin bir defa da olsa gerçeği görecek. Ne kadar dirensen de sevmeyi öğreneceksin. Kin beslemeyecek yüreğin. Seviyorum derken, sevginin sadece evladının karnını doyurmak olmadığını göreceksin. Ve için titreyecek gerçek sevgiyi bulduğunda. Gözlerinden yaşlar akacak.
Gecenin bir yarısı uyanacaksın yatağından ve neden uyandığını bilmeden öylece boş boş bakacaksın. Mutfağa geçip bir yudum su içmek isterken, aklına ilk gelen şey olacak sevdiğin. Deli gibi atacak kalbin, yerinden fırlayacak sanki. Nefes alış verişlerin değişecek ve sevdiğin gelecek aklına. İşte o zaman diyeceksin ki “SEVİYORUM. Ben gerçekten öğrenmemişim sevgiyi, O bana öğretti”. Bu benim içimde zafer, senin içinde ise yenilgi olacak. Ben savaş meydanından muzaffer edası ile ayrılırken sen süngüleri düşmüş, ama bir o kadar da mağrur olacaksın. Yenildim ama sevmeyi öğrendim nihayet diyerek.
Gökyüzünde sakladığım yıldızları görünce, gölgelerine tutunduğun hayatın ne kadar anlamsız olduğunu fark edeceksin. Sevmeyi öğrendikten sonra dünya daha bir güzelleşecek gözünde. Bir çocuk masumluğunda kıvrılacak dudakların. Aşk ateşi ile titreyen bir gencin duyguları ile aynı anda coşacak yüreğin ve arınacak tüm kirlerinden. Cehennem den kurtuluşun olacak sevgin.
Ve güneşi gökyüzünden indirip sunacaksın sevgilinin koynuna
Diyeceksin ki “ÖĞRENDİM NİHAYET, ÖĞRENDİM SEVMEYİ”.
YORUMLAR
"Diyeceksin ki “ÖĞRENDİM NİHAYET, ÖĞRENDİM SEVMEYİ”
“Yaratılanı sev yaratandan ötürü” ne güzel demiş “Yunus” asırlar önce. Nasılsa herkes bunu bilir, birde öğretmeye ne hacet diye de düşünmüştür herhalde.
Lakin sonrakiler sevmeyi hep yanlış anlamış, doğru anlayanlarda unutmuş gitmiş, tıpkı “bayram namazı” gibi. Bu yüzden her bayramından önce hoca efendiler kopya verirler ya.
Bende bu kopyayı saklayayım bari, bir kenara ne oluuur, ne olmaaaz
Saygılar, selamlar
Dünya sevgi üzerine kurulu deriz de sevmeyi bir türlü beceremeyiz.
Genelde sevgiden anladığımız ayrı cinsler arası ilişkidir. Oysa ki sevgi evrenseldir. İnsani boyutlara indirgemeden dünyayı bir bütün görebilirsek ve içindeki tüm canlı cansızı sevmeyi başarabilirsek, işte asıl sevgi sözcüğünün güzelliği orada ortaya çıkar.
Yazıya gelince her zaman ki gibi akıcı üslup, mükemmel anlatım....
bütün canlıların bir gayesi var,sevmek...
bahar gelirken gözlmediğimiz kuşların çığlıkları,yuva telaşları
çiçeklerin güneş çevirdikleri yüzü
tarlafdaki ekin daldaki çağla hep sevgi için...Yedi yıl yas tutan angutun sadakati,tilkinin çakalın marifetleri
sudaki balığın kuluçkası da sevgi için...
sevgi bunun için en büyük güçtür...Sevgi hjep sevgilide aranılan bir vasıf değil bir yürek eylemidir...herkesinm yüreğince var olabilmesi ve sevebilmesi umuduyla diyorum sevgili kardeşim...hep sevgiyle kal
Gülhun kardeşim,güzel söylersin,iyi söylersin de biz insan oğlu gerçekten "SEVMEYİ" NE zaman öğreneceğiz?..Bu kavramın yüceliğine erdiğimiz zaman bütün dünya güzelleşecek bahçelerimizde rengarenk çiçekler açacak...
Heyhat gidişat ne yazık ki ;arsız bir şekilde sürüp giden kavgalardan yana...
Dünyanın bir ucunda gözleri yaşlı bir insanı görüp de içimiz sızlıyorsa,mutsuz olan bir insanın yaralarına melhem olmaya çalışıyorsak işte o zaman SEVMEYİ az çok öğrenmeye başlamışız demektir...
Sevmek kelimesini, bireyselliğe indirgememek lazım(Böyle düşünenler için söylüyorum,yanlış anlaşılmazsın)...Yoksa egolarımıza esir düşmüş oluruz...
Etkili bir yazıydı...
Tebrikler. G.antep'e selamlar...
ayhansarıkaya tarafından 5/4/2010 1:53:22 PM zamanında düzenlenmiştir.