KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 891 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
107 - UTANMAK
Onur BİLGE
Özellikle yazın, ilkbaharın sonu ve sonbaharın başında çok düğün olurdu. Okullar kapanır kapanmaz art arda sünnet düğünleri yapılırdı. Mahalle düğünlerinin davetsiz misafirleri; leblebi, fıstık, çekirdek, mısır, tirmis ve eğren satanlardı. Düğün başlamadan gelir, yerlerini alırlardı.
“Davetsiz düğüne fıstık çekirdekçi gider.” diye bir söz vardı. Zamanla değişerek: “Davetsiz yere tirmisçi gider.” de denilmeye başlandı. Birisi birisine:
“Düğüne gidecek misin?” diye sorduğunda, o da davet edilmediyse:
“Tirmisim ıslanmadı daha.” Ya da: “Ben tirmisçi miyim?” derdi. Bu: “Beni çağırmadılar. Gitmem!” demekti. İçinde, gurur ve sitem barındıran bir sözdü.
Eğren; asıl adı kızılcık olan, Torosların eteklerinde yetişen,
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 5
OYUN - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
CANIM SEN YAZ BİZ YORUM YAZAMIYORUZ ARTIK KALEMİN DAİM OLSUN..SAYGI VE SEVGİLERİMLE...
“Olsun. Fark etmez. O daha çocuk... Güneş görsün vücudu biraz. D vitamini depolasın. Sonra giydiririm.” demişti. Susmalıydı. Susmamıştı. Hem gururumu, hem kalbimi kırmıştı. Beş yaşındaki çocukta gurur olur muydu? Olurdu. Hem de nasıl!.. Büyüklerinkinden kat be kat fazla!..
Bir şey yıkamak için arığa eğildiğinde sarkan karnı, arkadan koyun kuyruğu gibi görünüyordu. Beş kilo birden yağ aldılar karnından. Bir gün arığın başında, her zamanki yerinde otururken fenalaşmış. Kan kusarak ölmüş. Duyduğumda, geride kalan çocukları için çok üzüldüm ama sokak açıldığı, yol kısaldığı için rahatlamadım desem, yalan olur.
devam etsin.
çok güzeller çünkü.
saygılar.
Vallahi korkulur SEvgili Yazar sizden ! O kadına duyduğunuz kin halâ tazeliğini koruyor. Allah hepimizi sizin gazabınıza uğramaktan korusun !
Hayat insana öğretirken bazı durumlarda da örseliyor tabi. Bundan kaçınmak imkânsız olsa gerek. Hangimizin anılarında bu hanıma benzer patavatsızlar yok ki?
Büyük kızım Bilge doğduğunda komşu hanımlardan biri yoldan çevirip "Kendine benzetmişsin kızını da" demişti de nasıl utandığımı ve sinirlendiğimi ama "Büyüktür" deyip bir şey demeden yürüdüğümü hatırliyorum da. Oysa her şeyi layıkıyla yapan da eden de tek yaratıcı Allah'tı. Bunu bu hanım da biliyordu ya iş olsun... :)
Öykü bir düzen içinde üzel güzel yol alıyor.Ama şu viraneyi ve sakinlerine ne zaman döneceğiz acaba? Çok ilginç bir yerde kalmıştık da.
eskitufek57 tarafından 7/23/2009 10:15:01 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili üstadem sizin bu anı hikayenizi okuyunca buna benzer bir anım aklıma geldi. Ben de kin beslemiştim küçüklüğümde yaşlı bir teyzeye. Epey yıl geçtikten sonra affedebildim. Çocukluktaki hiç bir şey kolaykolay unutulmuyor. Allah affetsin tabii ki. Şimdi olsa güler geçerdim. Yine güzeldi. Kutluyorum
hikayeleriniz için şöyle böyle yazamıyorum artık.Bütün kelimeleri tükettim.çok çok iyi çünkü.ruha hitap ediyor.Ne işe yarıyor bilmiyorum ama 10...
