İsyanlardasınız,insan insanın kurdu derdi,T.Hobbes,Darwin'in dediği gibi tabii ayıklama,güçlüler güçsüzleri yok ediyor,bu Doğada fiziksel büyüklükte olanların cussesi küçük olanları bitirdiğini söylüyordu...Ancak değişim süreci o kadar hızlı aktı ki,hayvanlar grubundan olup,aklını vicdanını ve kalbinin hissiyatını duyarak insan olan bu varlık,bunları kullanma ve yaratılış donanımlarında yazılımı bilerek ya da dayanılarak zorla değiştirip kendi üretimi olan yazılımlara göre yaşadığı için,bugünkü cehennemi yaşaması onun kaçınılmaz sonudur.Bunun sorumlusu Tanrı değil kendini bir halt sanıp tagutlasip haydutlaşıp ilaçlama soyundugundan bu acı tabloyu yeryüzüne yazdılar...Sonrasında da bu caniler,ezdiklerini daha fazla ezmek için Tanrısal bir gerekçeyle zulumlerini meşrulaştırmak için doğal aromalı gıda şeytanları gibi,yapay suni inandikca insanı hakikatten uzaklaştıran ve insanı insanlığından çıkaran bu dinleaslinda hakikatle savaşa girdiler gelinen karanlık zindan bunun sonucu Tanrı'm kendi yaptığı bir eylem asla olamaz....M.Akif Ersoy'un dediği gibi,Yarap yokmu bu uğursuz gecelerin sabahı yoksa mahşerde mi biçarelerin Felaha...Nur istiyoruz sen bize yangın veriyorsun öldük diyoruz boğmaya kan gönderiyorsun....Görülen zulme baş edemediğim için o zulmü yapanları yaratan Tanrı ya yoneliyoruz insanın en doğal yönelim sürecidir bu...Ancak Tanrı gözle görülen somut pozitif bir varlık olarak duyumsansaydı biz asıl zalime tepkilerimizi yöneltecektik,onunla savaşa devam edecektik.Ofkemize güç yetişemedim için öfkemizi güç yitirdiğimiz sandığımız alanlara yonelterek aslında zalimlerin ömürlerini daha fazla uzatarak rahatladigimizi sanıyoruz...Tanrısal hesabın görüleceği gün çok yakındır,Allah zalimler için önceden belirlenmiş bir ecel koymasaydi,zalimlikleri anında onları yok ederdi.Ancak Tanrı'm kural ve yasaları herkes için aynı ama hesap er geç durulecektir."Onun yasasında kişiye emeğinin karşılığı vardır....Af edersin pislikler yeryüzüne yapılırken doğrular hala ayağa kalkmayı beceremiyorsan bu bizlerin acizliğini.Sorumlu da biziz.Tanrı devreye girdiği anda düzelme ihtimali bittiği andır ki o gün yaşıyor olmayı hiç istemem...Selam ve muhabbetlerimle....

Savaşlarin ve çatışmalarin mağduru olan çocuk ölümlerine dair yazınızda
Duygusal yönünüzün gücü belirgin
Kendini gösteriyor.

Masumiyetlerinin
Duygu ve vicdanın
nasıl hiçe sayıldıgını çok iyi bir ifade ile
dile getirmişsiniz

Masum çocuk ölümleri
insanlığin ve toplumların ahlaki çöküsüdüŕ.

Saygılarımla ,

Vallahi aynı isyanlardayım.
Çocukları korumak mesele oldu.
Şu son zamanlarda gündemden düşmeyen çocuk cinayetinde çocuk ailesinden sekiz kişinin yanında öldürülmüş. Bu nasıl olur? İçlerinden biri çıkıp da "Durun ne oluyoruz?" demez mi?
Tamam çocuğu koruyalım da ailesinden nasıl koruyalım?
Şaşırdık valla nasıl bir toplum olduk böyle. Kadın cinayetleri, sokaklarda saldırılar falan gırla gidiyor. Sokakta güpegündüz genç kıza tecavüz etmek isteyenler geri salınıyor. Benzer 29 suç işlemişler.

Şiir muhteşem.
Tam içimizden geçenleri yansıtıyor.
Var ol kardeşim.

Selamlar saygılar.